Tarih tekerrürden ibaret derler, ki doğru yanı vardır.
Siyasi tarihimizde eğer bir partiden ayrılıp, benzer bir parti kuranlar olmuşsa daima kaybetmişlerdir.
Büyük parçadan kopan küçük parçalar, hiçbir dönem ayakta kalamamışlardır.
Aksine koptukları büyük-ana- gövdenin ömrünü uzatmışlardır.
DYP’den kopan Demokrat Partililer, CHP’den Kopan Ana Parti, Halkın Yükselişi Partisi, DSP‘den kopan Yeni Türkiye Partililer, Saadet Partisi’nden kopan irili ufaklı dinci partiler, siyaset sahnesinde tutunamamışlardır.
Galiba AKP’den kopup, yeni bir parti kuracak olanları da aynı son beklemekte.
Çok kesin yazmayı sevmem ama tahminim o ki, büyük bir dip dalga geçiren ve henüz yeni yeni kırılmaların yaşandığı AKP’den kopuşlar olabilir. Bu kopanlar umut içinde olabilirler.
Hatta AKP’yi kısa zamanda eritebileceklerini sanabilirler.
Ama bu sadece hayalden ibarettir.
Adalet Partisi’nin Genel Başkanı rahmetli Demirel’in kadrosunda yer alan, güçlü ve güçlü oldukları kadar itibarlı ve genelde çok tanınmış isimler, üstelik Demirel kabinelerinde yer almış dev siyasetçilerin kurdukları DP’nin yani 41’ler diye anılan eski Demirel’cilerin akıbeti ortada.
Celal Bayar’ın dahi seçim gezilerine katıldığı, Ferruh Bozbeyli’nin liderliğini yaptığı Demokratik Parti (DP)), değil Demirel ve partisini,(Adalet Partisi) aksine kendilerini eritmişler ve siyaset sahnesinden kısa sürede silinmişlerdir.
Babacan ve Davutoğlu’nun geçmişte yaşananları bir daha gözden geçirmelerini tavsiye ederim.
Babacan’ın kuracağı partinin ömrü hakkında fazla tahmin yapamam ama eğer Davutoğlu liderliğinde ayrı bir parti kurulursa, sadece tabela partisi olarak tarihe geçer.
TBMM’de kurup kuracak kadar milletvekili çıkaramaz.
Ve her iki AKP’li Babacan ve Davutoğlu’na yakınlarındaki uzmanlar hatırlatmalıdır ki, ana parçadan öyle bir günde büyük parça kopuşu sağ muhafazakar partilerde çok zordur.
Eğer bu hareket CHP’de olsaydı, o zaman sonuç başka türlü tezahür edebilirdi.
Gerçi CHP’nin şu anki hali de pek içaçıcı değil ama hiç olmazsa parçalanma riski yok.
Demem o ki, yeni partinin kurulmasını perde arkasından sayın Tayyip Erdoğan destekliyorsa şaşmam.
Hatta yeni parti kurulması için “dış güçler”i (!) evreye sokmuşsa şaşırmam.
Şaşırmam çünkü kendisini güçlendirecek öylesine “malzemeler” eline geçer ki, kuranlar “ el aman” diyebilirler.
“Nerden başımıza iş açtık” diye dert yanabilirler..
Benden hatırlatması.
Gerisi müneccimleri ilgilendirir.
Hatta, daha ilerisi Rufailerin sahasına girer…
www.habenhurriyeti.com / Sezai Bayar