Birkaç yıl önce bir hekim arkadaşım ‘’40 yıldır Çocuk Felci Hastalığı bitmişti. Suriyelilerden sonra, hortladı’’ demişti.
Şimdi de yıllardır ‘’yok’’ düzeyinde olan Kızamık hortlamış…
Prensip olarak, savaştan kaçan insanlara kucak açılmasından yanayım.
Ancak kurallar içinde olmalı…
O insanlar belirli kurallar içinde yaşamalı ‘’konuk’’ olduklarını unutmamalı, ev sahibinin ( varsa) kurallarına uymalı…
Konaklama, eğitim, sağlık gibi ihtiyaçları toplu olarak belirli alanlarda karşılanmalı(ydı)…
Üstelik o alanlarda yeteneklerine, uzmanlıklarına göre üretimde bulunmaları sağlanmalı(ydı)…
Denetimsiz, kuralsız kapıyı açtığınızda evinize gelen misafirin yatak odanızın duvarına işemesini de engelleyemezsiniz.
Bir süre sonra da ev üzerinde hak iddia eder.
Devlet olmak kural gerektirir, devlet ciddiyeti bunu gerektirir.
‘’Onlar bizim din kardeşimiz. Gelsinler, gelsinler; biz zenginiz, hepimize yeter’’ türü bir aymazlık, cahil bir gösteriş ev sahibini de konuğu da mutsuz eder. ( Şekilde görüldüğü gibi.)
Bu kuralsızlıkların, bu ‘’ben yaptım oldu’’ pervasızlığının sonuçları bir gün size çocuk felci, kızamık olarak döner.
Sokak sokak aşısız çocuk aramak zorunda kalırsınız.