Neyse, otobüs yoluna devam etti. Tabii bizde… Günün yorgunluğu ve yaşanılan stres, bunların yanında birde havanın bunaltıcı sıcaklığı… Neticesinde de bu şartlar altında, zaten yorgun olan bedenler ve yorgun kafalar bir kere bozulmuştu… Otobüs yoluna devam ediyordu. Ortalık da biraz olsun sakinleşmiş gibiydi. Ancak, bu seferde ensemde bir elin gezindiğini hissettim. Hafifçe dönüp baktığımda ise bu elin bir çocuğa, daha doğrusu yaşı bir hayli küçük bir bebeğe ait olduğunu gördüm. O an için usuma gelen, az önce yer verdiğim kişinin neden bu bebekli anneden önce gelmesini sorgulamamdı, kendimce. Çünkü bebeği olana yer vermek, bizler için daha elzemdi. Bu durumda ise annesinin kucağında olan ne bebeğe ne de annesine yardımcı olamazdım. Önüme döndüm. Fakat bebek yerinde bir türlü duramıyor, hatta ağlamaya bile başladı. Annesi oyalamak için bazı şeyler yapıyor ama nafile… Sonra nedense ve birden sakinleşti. Otobüste bulunanlar bu sakinliğin, benimle ilintili oldu-ğunu belirtircesine sürekli yüzüme bakıyorlardı. Yanımda bulunan arkadaşımla konuşmam, dikkatimin dağılması nedeniyle, bir türlü aklımla barışık hareket etmiyordu. Sonra anladım ki, çocuk durmadan benim saçlarımla oynuyor. Böylece sessiz kalıp, ancak sakinleşebiliyor. Ben de bu durumdan, çevredekilerin de gülerek yüzüme bakmalarından bir hayli sıkıldım ve kurtulmak istedim. Ancak, en ufak bir şekilde elini saçımdan sıyırmam, bu çocuğun ağlamasına neden oluyordu. Hem de öylesine ağlama değil… Bir müddet bu tür bir işkenceye maruz kalıp, pek ses çıkarmadım. Fakat bu durum daha sonraları iyice artınca, bir de o yaşların verdiği büyüleyici özellik türü davranışlar var ya… Hani çizdirmeyelim der gibi… Hâlâ saçlarıma oynamayı kendisine adeta oyun haline getirmiş, sesi çıkmasın da ne yaparsa oğlum yapsın diyen bir edaya bürünen annesine doğru dönüp, şöyle sert bir ifadeyle baktım. Oysa annesi kendi âlemine dalmış, otobüsün penceresinden dışarıya doğru umursamaz bir edayla bakmaz mı? Bebeğe dönerek, elimle sus işareti yaptım. Çocuk bu yaptığım işareti kim bilir ne sandı. Ağlamaya başladı. Fakat nasıl ağlıyor. Adeta feryat, figan… Bu arada da annesi, dışarıya bakmasını biraz olsun yarıda keserek, çocuğuyla ilgilenmeye başladı! Fakat çocuğu susturacağı yerde bana karşı devamlı olarak bazı suçlamalarda bulunuyordu. Yaşça benden büyük olan anneye içimden, ‘eh, bu kadar şamatada fazla artık’ dedim. Bu arada da, tabii bende dayanamadım. Veryansın ettim… Elbette kibarlığımı ve yaşımın verdiği dezavantajı unutmayarak… Birkaç söz söyledim, latife edercesine! Bunun yanı sıra da oluşmaya başlayan şamata, iyice büyüdü…
Artık, araya birkaç kişi girdide kadını ve dolayısıyla beni yatıştırdılar. Şamatayı, aslında şamata içine yaşıyorduk. Konu bir hayli uzadı. Hem zaten de benim ve aynı mahallede oturan arkadaşımla birlikte ineceğimiz durağa da yaklaşmıştık. Arkadaşımla birlikte, mecburen otobüs yolcularını biraz aralayıp, kendimize yol açarak kapıya doğru yaklaştık. Belediye otobüsü, ineceğimiz durakta durdu ve kapıya açarak, arkadaşımla birlikte aşağıya indik.
Otobüsten aşağıya inince, yine mahallemizden bir abi, yanıma yaklaştı. Bana ‘merhaba’ demek olan amacını, onu tam görmediğim için bilemedim. Çünkü yaşımın, münakaşa ettiğim insandan küçük olması, üstelik karşımda yaşça benden küçük veya büyük olmasının ötesinde bayan olması nedeniyle… Ona karşı tam olarak bir şey diyemedim. Böylece, adeta yüzümden okunan sinirlilik hali, yanımıza gelen bu abinin dikkatini çekmiş olmalı ki; ‘Hayrola, bir şey mi oldu?’. Hâlâ devam eden sinirlilik halim, mahallemizin ve benim büyüğüm olan bu insana bile yanlış hitap etmeme neden oldu. ‘Daha ne olsun kardeşim. Otobüste bile şamatadan geçilmiyor ki…’. Bunun üzerine adam, bastı kahkahayı. Bunun üzerine de ‘niye gülüyorsun?’ diye sorunca da… /
DEVAM EDECEK…
www.haberhurriyeti.com / MUSTAFA GÖKÇEK
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.