Türkiye'deki ekonomik kriz tam bir buhrana dönüşmek üzere...
Üzeresi fazla resmen ekonomik buhran var...
Dileriz tarihteki "kara cuma"ya benzer birgün veya haftayı yaşamayız...
Bizi umutsuzluğa sevk eden şey se ülke yönetiminde olan kişilerin bir biriyle çelişen açıklamaları...
Cumhurbaşkanı "kriz bahara biter" derken Hazine Bakanı Bay Nebati 2023'ü işaret ediyor...
Siyasi olmaması öngörülen bakanlar ise "resmen siyasi" demeçler veriyor ve muhalefeti sandığa gömmekten söz ediyor...
Yani siyaseten de ortada bir belirsizlik var...
Elektrik faturaları indirilecek; o belli oldu...
"Bindirimden yapılacak indirim"in oranı merak ediliyor...
İnşallah indirim "devede kulak " olmaz...
Ancak kimsenin söz etmediği bir başka tehlike ise eşikte pusuda duruyor.
Kimi dış basın ülkenin içinde bulunduğu zor durumdan oldukça memnun yorumlar yapıyor..
Pusudaki tehlikenin başlaması an mesesi; Bu dünya ekonomi tarihinde görülmemiş bir "resesyon" tehlikesi olabilir.
Resesyon nedir bir de ona bakalım; kimi iktisatçılara göre resesyon durgunluk demek.
Deniyor ki; Resesyon, makro ekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir.
Türkiye ilk belirtileri görmeye başladı..
Deniyor ki; Turizm gelirleri nedeniyle; ekonomik büyüme görece olarak artacak...
İyi de bu büyümeninin vatandaşın cebine bir faydası olmayacak...
Turizmciler bu yıl 120 milyar dolar dolayında bir gelir bekliyor...Eğer Ukrayna-Rusya gerilimi patlarsa bu da bir hayal olabilir..
Diyelim ki savaş çıkmadı ve 120 milyar dolar turizmcinin cebine girdi, bunun sokaktaki vatandaşa yansıması ne olur; Sadece kocaman bir HİÇ....
Genel olarak piyasadaki resesyon "tüketicini doygunluğu" ile ilintili. Yani her şeye sahip tüketici tüketim alışkanlığını doğal olarak kısıtlar ve piyasada durgunluk başlar..
Bizde öyle olmayacak gibi görünüyor..
Unutmayalım...Vatandaşın cebindeki para sabit kalırsa ve gelirinin irice bir bölümü kredi kartı veye kredi borcuna giderse perakendecinin malı da rafta kalır...
Yani alış veriş durur..
Dolayısıyla bu kez Türkiye'de resesyon "doygunluktan" değil "ekonomik yokluktan" başlayacak gibi görünüyor...
Eğer tüketicinin cebi boşalırsa tüketim tıkanır ve "derin iflaslar" başlar...
Derin iflasları toplamak ise yıllar alacaktır...
Muhalefet bu konuda şu ana kadar herhangi bir tatminkar açıklama getirmedi... Aslına bakarsanız onlar da bu vehametin farkında değil...
Hamasetle, basit aritmetik hesaplarla ekonomi kurtulmaz...
İktidar çaresizlik içinde bocalıyor; muhalefet ise "ironi" peşinde ...
Olan bize oluyor... Cumhuriyetimiz 100 yaşına girerken vatandaşın bu hale düşmesi elbette çok düşündürücü...
100 yıllık emeğe yazık...
Mehmet Aycan / [email protected]
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.