Ne olacak bu  Fener'in hali?

(Yazarın notu: Fenerbahçelilere, Fenerbahçe'yi yazmak kolay değil. Fenerbahçe konusundaki bu yazı, taraftarlara anlamlı gelmeyebilir, eksik bulunabilir, yetersiz görülebilir. Tüm fikirlere, görüşlere ve eleştirilere saygılıyım. Bir maç sonrası yazısı değildir.)

Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli ve köklü sivil toplum kuruluşudur Fenerbahçe.  Fenerbahçe özgürlük, bağımsızlık, demokrasi, laiklikin adıdır. Fenerbahçe bir kulüptür, bir dernektir, bir şirkettir. 

Fenerbahçe son 10 yılda dış saldırılar, tuzaklar ve ilk kez denenen oyunlarla yıpratılmaya, parçalanmaya, yıkılmaya çalışıldı. Fenerbahçe'nin içine, damarlarına, kalbine, beynine kurt girdi, bünyeyi kemirdi, hasta etti.

HER YERDEN SALDIRILAR

 20 yıl süren Aziz Yıldırım döneminde birçok badire, tehlike, saldırı atlatan Fenerbahçe son yıllarda Ali Koç başkanlığında bu kez iç direnişin, saldırının, eylemin hedefi oluyor. Fenerbahçe 6 milyar lirayı bulan borç batağından kurtulmak için 7 yıllık ödeme planı yükümlülüğü altında Finansal Fair Play kurallarını uyguluyor. Kapısına kilir vurulma noktasına gelen ve haciz kıskacına giren Kulübü bu durumdan çıkaran Ali Koç oldu. Cebinden 150 milyon dolar (2 milyar TL) veren başkan hacizleri önledi, borçları öteledi, kulübe nefes aldırdı ve Fenerbahçe'nin yaşamasını sağladı.  

YABANCILARA PAZARLAMA

Bu paralar verilmeseydi ne olurdu? Birileri Fenerbahçe'yi Çinlilere ve Katarlılara pazarlamaya çalışıyordu. Kulübün değerli taşınmaz varlıkları için aracılar, yabancı zenginlere tanıtım programları ile yatırımın cazibe boyutunu anlatıyordu. Fenerbahçe'nin Ülker Şükrü Saraçoğlu stadyumu, Ülker Arena spor kompleksi, Yelken Kulübü Tesisleri, Düzce'deki Topuk yaylası tesisleri, Ankara Gölbaşı'ndaki Tesisleri, Lise arsası, Fenerbahçe Üniversitesi binaları ve bazı illerdeki tapulu araziler iştah kabartıyordu. 

TRT SPOR BİLE TARAFLI

Tarafsız olması beklenen TRT spor kanalında bile yorumcular, Ali Koç'un hemen istifa etmesini, yeni bir yönetim kadrosuyla, seçimli genel kurul yapmasını öneriyor. İnanamıyorum. Fenerbahçe'ye neden bu tür saldırılar olduğunu anlamaya çalışıyorum. 

Puan cetvelinde Fenerbahçe'nin altında Beşiktaş, daha da aşağıda Galatasaray bulunuyor. Bugüne kadar o yorumcular, ne Beşiktaş başkanı istifa etsin, ne Galatasaray başkanı seçime gitsin dediler. Fenerbahçe takımı Süper Lig'in dışında Türkiye Kupası'nda yoluna devam ederken bu eleştiriler oldu. Fenerbahçe'ye her cepheden nasıl saldırıldığının en basit bir örneğini yazdım.

HAKEMLER VE RAKİPLER

 Hakemler kafalarına göre karar veriyor.  Fenerbahçe'nin kollandığı bir maç yok. Olmasını da kimse istemiyor. Her maçta rakiplerin lehine çalınan düdükler, verilmeyen fauller, sarı kartlar, penaltılar. Tarafsız ve adil olması gereken bu topluluk bile Fenerbahçe'ye adeta düşman gibi her kararıyla takımı doğruyor. 

Süper Lig'in her ekibi Fenerbahçe maçında daha bir farklı ve çok motivasyonlu oynuyor.  Futbolcular kendilerini göstermek için Fenerbahçe maçını bekliyor. Fikstürde Fenerbahçe ile hangi hafta karşılaşacağını hesaplıyor. Fenerbahçe maçına çıkan rakibin her oyuncusu, gücünü sonuna kadar kullanıyor, sertlik yapıyor, faulle oyunun hızonı düşürüyor. Fenerbahçe kalesine atılan her golün sevinci çılgınca kutlanıyor, alınan bir puan bile tarihi başarı olarak görülüyor.

50 MİLYON DOLAR HARAÇ

Fenerbahçe'ye son yıllarda cumhuriyet, laiklik, demokrasi karşıtı olanların yanı sıra, rant çeteleri de göz koydu. 2010 yılında kurulan şike kumpası öncesi Fetö'cülerin Fenerbahçe'den 50 milyon dolar haraç/avanta istediği dillerde dolaştı. 

Tehlikenin farkında olan Başkan Aziz Yıldırım, "ne şikesi, memleket elden gidiyor" sözüyle tarihe not düştü. Fenerbahçe taraftarları uyanıktı. Kurulan tuzağı anladı, başkanına, kulübüne, yönetimine güvendi ve benzeri olmayan bir eylemle sokağa çıktı, sesini haykırdı. Futbol tarihinin en büyük katılımıyla Fenerbahçeli kadınlar da stadyuma koşarak takımlarına destek verdi. O günlerde bir araya gelen taraftarlar, bugün farklı görüşlerde ayrışan gruplar oldu. 

BAŞARI ÖLÇÜSÜ FUTBOLDA

Kendini Fenerbahçeli gören, hisseden, kabul eden taraftarlar için başarı konusunda bir ölçü var. Futbolda galibiyet, sezon sonu şampiyonluk ve alınacak kupa.

Farklı dallarda kazanılan sportif başarıları, taraftarlar nedense ölçü kabul etmiyor. Fenerbahçe, Olimpiyata en çok sporcu gönderen kulüp. Sporcular değerli dereceler yaptılar, rekorlar kırdılar, madalyalar kazandılar. Fenerbahçe taraftarı dediğimiz büyük kitle için bu başarılar çok önemli olmadı. O düşüncede olanlar Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı, Trabzonspor'u yenen bir futbol takımı istiyorlar. Hiç bir takıma yenilmeyen, berabere bile kalmayan bir süper takım arıyorlar. Dünya çapında ünlü teknik direktörlerin gelmesini öneriyor, dünya yıldızı futbolcular istiyorlar. 

BAŞKANLIK İÇİN YARIŞ

 Fenerbahçe'de 25 yıl önce Aziz Yıldırım'ın kazanmasıyla uzun süre duran başkanlık yarışı Ali Koç'un ezici çoğunlukla seçilmesinden sonra bu kez savaşa dönüşebilir. Sadettin Saran şimdiden ilk kongrede başkan adayı olacağını açıkladı. 

Aziz Yıldırım'a rakip çıkan Mehmet Ali Aydınlar'ın gönlünde ve hayalinde Fenerbahçe Başkanlığı hep var olacaktır. Başkanlığı döneminde şansızlıklar peşini bırakmayan Ali Koç da Fenerbahçe'yi şampiyon yapmadan başkanlıktan ayrılmak istemeyecektir.

Ali Koç, kupa maçının son saniyesinde Kayserispor'un golüyle elenen Fenerbahçeli futbolcuların soyunma odasına gidişini üzüntüyle izledi. 

 6 milyar liralık borç yükünün altında kim girebilir? Kongre üyelerinin gözünde Ali Koç'un değeri çok farklıdır ve taraftar dernekleri yeni başkanın kim olacağı konusunda bir çıkış yolu bulacaktır.

SAYGI DUYULAN KULÜP

Fenerbahçeli olanların yanı sıra Fenerbahçeli görünen, kimliği belirsiz "Twitter tayfası" hemen her gün olumsuz bir şeyler üretecektir. Bu kulübe gönül veren, kötü sonuçlarda bile sevenlerin elele verdiği, geleceğe taşıdığı bir Fenerbahçe'ye dost ve düşman olan herkes saygı duyacaktır. 

O nedenle meyhaneden evdeki sofraya, otel lobisinden sokaktaki kafeye, internet ortamından gazete sayfalarına her yerde, herkesin her dilde, "Ne olacak bu Fener'in hali" sorusuna yanıt aranıyor.

Fenerbahçe öylesine köklü, saygın, büyük bir kulüp ki her alanda topluma, rakiplerine, sevene, sevmeyene örnek oluyor, ayar veriyor, önderlik ediyor.

Sporun ruhunu özümseyen Fenerbahçe, tüm kargaşaya, kaosa, çalkantılara karşın futbolun kalbidir.

Koç-Özdemir gerginliği

Aziz Yıldırım döneminde başkan vekili olan Nihat Özdemir, Ali Koç'un başkanlığında kulüp üyeliğinden Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla ihraç edildi. 

Ali Koç yönetiminin 1959 öncesi şampiyonlukların kabul edilmesi için yaptığı başvuru Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir tarafından bugüne kadar yanıtlanmadı.

Fenerbahçe'nin, Türkiye Futbol Federasyonu ile ilişkileri son 10 yılda hiç iyi olmadığı gibi, kötü bile denilebilir. Şike kumpasında federasyondaki üst düzey görevlilerden ağır darbe yiyen Fenerbahçe, aynı dönem kulübün başkan vekili olan, bugünlerdeki TFF Başkanı Nihat Özdemir ile adeta kanlı bıçaklı oldu.  Kulübün Disiplin Kurulu kararıyla Nihat Özdemir ihraç edildi.

CEZA VERİLİYOR

 29 şampiyonluğun tescilini isteyen Fenerbahçe'ye bugüne kadar olumlu yanıt gelmedi. Federasyonun Profesyonel Disiplin Kurulu hemen her maç sonrası Fenerbahçe'ye ceza yağdırıyor. 

Cezaların gerekçeleri hiç bitmiyor: sportmenliğe aykırı kötü tezahürat,  pandemi kurallarını ihlal, merdiven boşluklarına seyirci alınması gibi maddeler bahane ediliyor.

Yıldızlar unutulmuyor

Fenerbahçe taraftarı bir zamanlar Alex de Souza, Van Hoidonk, Anelka, Roberto Carlos gibi dünya futbol yıldızlarını izledi.

Bugünün transferleri eski ünlülerin yerini doldurmuyor. Taraftarlar Mert Hakan, İrfan Can, Novak, Berisha, Rossi'yi beğenmiyor.

Roberto Carlos gören taraftar Hasan Ali'den sonra Caner ve Novak'ı yetersiz buluyor. Ümraniye'den Anelka'dan sonra Osayi-Samuel beğenilmiyor. 

Van Persi  gören taraftarlara Berisha, Serdar Dursun küçük geliyor. 

Ortega, Van Hoidonk, Alex de Souza'nın çalımları, gollerinden sonra Ozan Tufan, Mert Hakan, İrfan Can taraftarı kesmiyor. 

TAKIMIN KREDİSİ BİTTİ

Taraftar kalede Altay ve Berke ile defansta Kim Min, Atila Szalai ve son transfer Crespo dışında diğer futbolculara sezon başından bu güne yeterince tolerans gösterdi. Bu takımın kredisi bu sezon için bitti. 

Taraftar profili değişti

Fenerbahçe'de paralı kulüp üyeliği sonrası taraftar profili çok değişti. Anadolu'dakilerin yani sıra Avrupa ve ABD dernekleri, kulübe büyük katkı sağladı.

Tribünlere gelenler topluca kombine alarak yoğun ve etkili kitle baskısı oluşturuyor. Taraftarlar süper futbolcu, süper teknik adam, süper sonuçlar bekliyor.

Fenerbahçe'de taraftar profili değişti. İş insanlarının yoğun olduğu 1907 Derneği'nin yanı sıra, Üniversiteli Fenerbahçeliler, Hukukçu Fenerbahçeliler gibi dernekler aktif rol aldı.

Aziz Yıldırım'ın çok uğraştığı taraftar gruplarıyla seçim öncesi görüşen Ali Koç, isteklerini yerine getirme sözü verdi. 

TWİTTER TARAFTARLARI

 Twitter ortamında buluşanlar farklı bir zeminde taraftarlık yapmaya yöneldi. Her futbolcu eleştirildi, teknik direktör topa tutuldu, büyük şirketlerin sahibi olan yöneticilere  bilgisizlik, cahillik, iş bilmezlik hakaretleri edildi. Eleştiriden çok küfürlü hakaret dozunu tribünlere taşımayı amaçlayan bin kişi aynı bloktan ilk kez kombine satın aldı.

TRİBÜNLER MUHALİF

Taktik amaçlı oyuncu değişirken türbünler yuh çekiyor, ıslıklıyor, beddua ediyor. Mesutlu, İrfanlı, Valencialı kadro maç kaybediyor takıma lanet okunuyor. Gustavo, Sosa, Mert Hakan, Serdar Dursun'a küfürler ediliyor. Maçta 2 gol yiyen takıma tribünde kendini bilmezler rakip lehine üç diye tempo tutuyor. 

VERYANSIN EDİLİYOR

Son kupa maçı tek gollü yenilgiyle bitiyor. Yönetim istifa, Ali Koç istifa sloganları atılıyor. Özel televizyon kanallarının spor programlarında Fenerbahçe'ye, başkanına, oyuncularına veryansın ediliyor, diziliş sistemleri dayatılıyor, aşağılayıcı, küçük düşürücü yayınlar yapılıyor. 

Hakemler can yakıyor

Fenerbahçe hakemlerden yana hep mutsuz. Taraftara göre takıma dost bir hakem yok. Hakemler Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspora sempati duyuyor.

Taraftarın gözünde hakemlerin tuttuğu takımlar belli. Fenerbahçe düşmanı olduğu öne sürülen hakemlere taraftarlar kendilerince lakap takıyor.

Merkez Hakem Kurulu ile ilişkiler hiç güvenli yürümüyor. Fenerbahçe taraftarlarının gözünde Mete Kalkavan, Fırat Aydınus Beşiktaş'lı. Barış Şimşek, Arda Kardeşler,  Ali Şansalan'ın bileklerini kes Trabzonspor'un bordo mavi renkleri akıyor. 

Collina Cüneyt, galerici Hüseyin, Edirneli Yankaya, formacı Ümit ve zumbacı Erkan hasta Galatasaraylı. Fenerbahçe takımının sempatizanı olanlar örnekleri sıralarken çok daha hakem adını sayıyorlar. 

FENERBAHÇELİ YOK

Taraftarlar, maçlara atananlar arasında hiç Fenerbahçeli hakem olmadığından yakınıyorlar. 

Süper Ligde yıllardır en az penaltı verilen, maçlarda en çok mağdur olan, hakkı yenilen  Fenerbahçeliler faul kararları ile gösterilen,  gösterilmeyen sarı ve kırmızı kartlara da tepki gösteriyor.

Turgut Güngör / [email protected]