Geçtiğimiz günlerde meslektaşımız avukat Dilara Yıldız’ın eski nişanlısı tarafından korkunç bir şekilde öldürülmesiyle, aslında hiçbir zaman çözümleyemediğimiz kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri konusu yeniden gündeme gelmiştir.
Gerek fiziksel, gerekse de psikolojik şiddete maruz kalan kadınların yapması gerekenler hususunda, derhal 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında koruma kararı aldırması tarafımızca da defalarca izah edilmiştir. Ancak görüyoruz ki şiddet mağduru kadının koruma kararı almış olması da ne yazık ki kadınlarımızı koruyamamaktadır.
Zira meslektaşımız Dilara Yıldız da kendisini sürekli olarak tehdit eden eski nişanlısına karşı defalarca koruma kararı almıştır. Fakat hakkında uzaklaştırma kararı bulunan bu şahıs, meslektaşımızın yokluğunda yüksek güvenlikli sitede bulunan evine girerek 10 gün burada yaşamış ve Dilara Yıldız’ın eve dönmesini beklemiştir.
Dilara Yıldız 10 gün sonra eve geldiğinde de konutuna yaklaşması dahi yasak olan şahıs tarafından konutunda darp edilmiş, zorla senet imzalatılmaya çalışılmıştır. Bunun üzerine zaten önceden de kendisini öldürmekle tehdit eden şahsın, kendisini öldüreceğini fark edince de onu önce yemek yemeye ikna ederek, polis karakolunun yanında bulunan bir restorana götürmüştür. Restorana gidince orada bulunanlardan bir şekilde yardım isteyen Dilara Yıldız’ın talebi üzerine restorana polis çağırılmışsa da, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan şahıs, polisleri görünce belindeki tabancayı çıkararak Dilara Yıldız’a 5 el ateş ederek ne yazık ki ölümüne sebep olmuştur.
Görüldüğü üzere Dilara Yıldız bilinçli bir kadın olarak kendisini tehdit eden eski nişanlısına karşı koruma ve uzaklaştırma kararı almışsa da, bu karar onu koruyamamıştır.
Bu sebeple mevzuatımızda bulunan önleyici tedbirlerin ve koruma kararlarının yetersiz olduğunu söylememiz gerekmektedir.
6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
Bu kanun ile şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Bu amaçla hakim tarafından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kolluk amirleri tarafından, talep üzerine, kanunda sayılı koruyucu ve önleyici tedbirlerin uygulanmasına karar verilebilir.
Bu tedbirler; Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması, Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması, Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması, Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi, Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi, Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi, Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle, zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi, Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması gibi tedbirlerdir.
Peki aleyhine tedbir uygulanan şahsın bu tedbirlere uymaması halinde ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır?
Hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.
Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi 15 günden 30 güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi 6 ayı geçemez.
Görüldüğü üzere uygulanan önleyici ve koruyucu tedbirler ve bu tedbirlere uyulmaması halinde verilen yaptırım kararları maalesef ki yeterli değildir. Önemli olan tedbire uyulmaması halinde yaptırım uygulamak değil, gerçekleşmesini istemediğimiz sonuçlar doğmadan önce tedbir uygulamaktır.
Aksi halde, gerçekleşmesini istemediğimiz sonuçların doğmasından sonra uygulanan tedbirin bir kıymeti kalmamaktadır.
En azından Dilara Yıldız olayında olduğu gibi kuvvetli şüphenin bulunduğu durumlarda gözaltına alma gibi caydırıcı tedbirlerin uygulanabilir olacağını düşünmekteyiz. Cep telefonuna gönderilmiş bir mesaj, yine telefona bırakılan bir ses kaydı halinde, kanımızca kuvvetli şüphenin bulunduğu kabul edilmelidir.
Dilara ölmemek için çok uğraştı… Belki de tedbirler gerçekten caydırıcı olsa idi Dilara şu an aramızda olacaktı.
Bu sebeple kadın cinayetlerinin önlenmesi bakımından, vakit kaybetmeksizin somut adımların atılması gerekmektedir.
Ki başka Dilara’lar ölmesin…
Av. Çiler Nazife Koşar / [email protected]
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.