BİZDE TARİHÇİ-BİLİMADAMI SİYASET YORUMU,
ELİN TARİHÇİSİ-BİLİMADAMI ARAŞTIRMA YAPAR
Sevgili okuyucular,
Ülkemize bir belâ haline gelen şu sözde Ermeni soykırımı yalanlarından ne zaman kurtulacağız acaba!.
Başlıkta da ifade ettiğim gibi bizim tarihçi, bilim adamları her gün televizyon kanallarında gecenin geç vakitlerine kadar siyaset yorumları yaparken elin tarihçileri, bilim adamları araştırma peşinde koşarlar.Yapılan açıklamalara göre yabancı araştırmacılar bu sözde soykırım hakkında binlerce kitap yazmış, bizimkilerin yazdıkları kitap sayısı ise üç-beşi geçmemiş.
Siyasetçilerimizde bu konuda vurdum duymazlık içindeler. Ermenilere soykırımı yaptığımızı iddia eden Amerikanın milyonlarca kızılderiliye, Fransızların Cezayir'de milyona yakın Cezayirliye, Almanyanın milyona yakınYahudilere yaptıkları katliamları-soykırımını dile getirmezler.
Bu sözde Ermeni soykırımına bilindiği üzere bir de Asuri-Süryani ve Pontus Rum katliamları eklendi! Güya bir buçuk Ermeniye, 750 bin Asuri-Süryaniye ve binlerce Pontus Rum'una katliam yapmışız(!.)
Başta içimizdeki Ermeni yandaşları olmak üzere tarihçilerimiz ve bilim adamlarımız özellikle siyasilerimiz kimlerin katliam yaptıkları hakkında Ovanes Kaçaznuni'nin "Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok" adlı kitabı ile 28 Mart 1921 tarihli Amerikan Philadelphia Public Ledger isimli gazetede G.K. Streit'in röportajını bulup okumalılar.
Halbuki resmi kayıtlara göre o devirde Anadolu'da yaşayan Ermeni sayısı bir milyonun çok altında, Asuri-Süryasi sayısıda 50 bin civarında olduğu iddia ediliyor.Yukarıda da dedim ya bizim şu tarihçiler, bilimadamları, Ermeni yandaşları ve siyasiler televizyon kanallarında görünmek veya bir yerlere yaranmak için boy göstermeye çalışmaktan her halde araştırmaya fırsat bulamıyorlar.
Uyanalım beyler uyanalım! Bizde Anadolu'da Ermeniler, Kıbrıs'ta Rumlar tarafından tarafından katledilen Türkler için neden soykırım anıtı dikmeyelim..
* * *
TÜRKİYE'DEN TÜRKLER Mİ GİTSİN...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımına göre, Suriyelileri Anadolu’dan göndermek yerine Türklerin Orta Asya’ya geri dönmesini önermiş.Mustafa Şen bunu şöyle açıklıyor; ” Suriye’den gelenlere sordum. Diyorlar ki: İlk olarak bizden önce gelenler geldikleri yere gitseler, biz de yol yordam öğrensek, sonra biz gitsek
* * *
TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?
AKP iktidarı devamlı 2023 tarihinden bahsediyor. Sürprizler olacağı söyleniyor ve halkımız da 2023'de gerçekten ne olacak diye de merak ediyor. Bazıları 2023 de Başkentin Ankara'dan İstanbul'a taşınacağını söylüyor. Bu arada İstanbul'da büyük bir imar hareketinin olduğu da dikkatten kaçmıyor.Yani İstanbul'un modern bir Başkent olmasına çalışılıyor deniliyor. İnşaallah bunun da bir dedi-kodu'dan ibaret olmasını diliyoruz.
Bu arada Türklük, Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınıyor, And'ımız ve Nutuk yasaklanıyor. Çağdaş, laik cumhuriyet karşılığı yapılırken, ülkeyi işgalden kurtaran ve çağdaş, laik cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk'e de saldırılar devam ederken gerici Arap kıyafetlerine (sarıklı, entarili, şalvarlı, cübbeli) bürünmüş cemaat-tarikat mensubu şeyhler, hocalar-imamlar korkusuzca "Şeriat!" diye haykırabiliyorlar.
Bu arada ihanetler çoğalırken Kurtuluş Savası sırasında emperyalist güçlerle birlik olup bu savaşa karşı çıkan hainler de kahramanlaştırılıyor!
Yazımı değerli, saygın dinadamı-İlahiyatçı Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Bardakoğlu'nun şu sözleri ile sonlandırıyorum; " Şu anda yaşadığımız dinin müslümanlıkla ilgisi ve alâkası yoktur.Müslümanlar Şeyhlere veya siyasi liderlere tapan putperest oldular."
* * *
ŞU SAÇ-SAKAL, GERİCİ ARAP KIYAFETLERİ
PİSLİĞİNE DE SON VERMELİYİZ
Sevgili okuyucular,
Dikkat ederseniz çağdaşlık yolunda ilerlememiz gereken ülkemizde çok yazık ki, gençlerimiz hatta yetişkinler arasında saç-sakal uzatma ve batılı sokak gençlerinin müzikleri moda oldu ve kendi türkülerimiz, şarkılarımız unutulmaya başladı. Sadece bunlar mı? Hayır.Gerici arap sevdalısı cemaatçı-tarikatçı hocaların-imamların, şeyhlerin ve bunların müritlerinin sanki islamın üniformasıymış gibi sırtlarındaki cübbeyle, başlarındaki sarıkla, kıçlarındaki şalvarla, ayaklarındaki terliklerle ve göbeklerine kadar uzayan sakallarıyla ortalıkta dolaşmaları Kılık-Kıyafet Yasası'na göre suç sayıldığı halde yetkililerin ilgisiz ve sessiz kalmaları da dikkat çekiyor.
Tanrı bizi korusun. Amin.
Yazımı değerli, saygın dinadamı-İlahiyatçı Diyanet İşleri eski başkanı Prof. Bardakoğlu'nun şu sözleri ile sonlandırıyorum; " Şu anda yaşadığımız dinin müslümanlıkla ilgisi ve alâkası yoktur. Müslümanlar Şeyhlere veya siyasi liderlere tapan putperest oldular."
........................................................
SEVDİĞİM SÖZCÜK; Öyle bir devir gelecek ki; mal cimrilerin, silah korkakların, kalem cahillerin elinde olacak." Hz.Ali
Hulusi ŞENEL / [email protected]
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Abdurrahim Çokgüngör - 1*Hulusi Bey “ele verir talkımı kendi yutar salkımı” deyişini bilir misiniz? Siz sözlerinizi araştırarak öğrenerek ve bilerek mi beyan edersiniz yoksa aktüel dayatmacı politik argümanlarla söylemlere uyarak mı? Türklük nedir? Türklük neyi ifade eder. Onun İslam’ın bir müteradif ismi olduğunu bilir misiniz?. Türk isim mi, sıfat mı. Daha doğrusu ne zaman sıfat iken bir millete isim oldu. Hangi saikle? Ve olunca artık Türklüğün çiğnenmesi mümkün olabilir mi? Bu Türk’ün taklidi veya sahtesi olabilir mi, olamaz mı? Asıl sorun bu. Paranın olursa Türk’ün de olur mu? Peki taklit Türkçülük ne zaman türedi ve hakikisinin yerini almaya kalkıştı. Kafası karışıklar ne demek istediğimi anlamaz. Aklını moda ve modernizm veya çağdaşlığa takanlar ne zaman ortaya çıkıp yeni bir Türklük icad etmeye kalkıştı. Hem de Balkanların Kudüs’ü olan şehirde Siyonist mason localarında. Öyleki o dönemde Balkanlardaki Osmanlı subaylarının yüzde 80’i bu localarda toplanır ne eğitimi alırdı? Hangi Kürt ve de Rus menşeli anası Yahudi olan Türkçü ve de hem siyonist hem komünist Parvus’un gayreti ile bir Kürde DNA’sı değiştirilen Türklük icad edildi. Ve de büyük dayatma sonucu rağbet gördü. Türk asıllı olmayanlar tarafından. Bu çakma Türklük hakikisi ile aşağı yukarı 110 yıldır yarış halinde olduğunu bilir misiniz? Mesela Sabatay Sevi güruhu bu sahte Türklüğü nasıl pompaladı ki Türkçü Nihal Atsız ve Türkeş gibileri zindanlarda işkence gördü. Bu Türklüğü iyi bilmek lazım. Türk ezeli kelam olan Kur'an'da işari olarak haberi verilen ve övülen bir millettir. Maide 54 Ve bunun 999'dan sonra devlet olarak Karahanlılar ile dünya gözüne göründü.
Abdurrahim Çokgüngör - 2*Evet Anadolu Türk yurdu değildi. Ama Türk’ü anavatandan İlahi bir misyon için bu topraklara kim, niçin getirdi bilir misiniz? Binlerce yol önce Nuh Tufanı ertesi Siirt ve havalesinden Asya steplerine göçenlerin torunlarının torunları nasıl oldu da 4500 yıl sonra Anadolu’ya gelip dünyanın kalesine yerleşti. Hem de yeni doğmuş bir milletin Türk adı ile. Acaba miladi 800’lerde Türkistan ve Horasan erenleri hangi boylara hem de yer tarifi yaparak onları nereye niçin göç ettirdi. Hangi kaderi bilgiye dayanarak. İşin garip tarafı bunlar önce Bilad-ı Şam’a yerleşti orada devletler kurdu ve de haddini aşanlara Abbasi Halifesi adına hizaya getirdi. Derken Anadolu doğusunda yeni göçen Türk kabilelere Bizans zulmü başlayınca kimin emri ile Anadolu’ya girildi. Ve girenler hangi misyonu üstlendi? Bilad-ı Şam’dan sonra Bilad-ı Rum’da ne yapmaya? İşte bu hengamede İslam dinin en kabalalık milleti Türk nasıl oldu . Ve binlerce yıllık hangi eğitimi ile son dinin hem bayraktar ve hem de kılıcı oldu. Sonra Anadolu’ya hakim olan nerelere de hakim olacağını stratejistler öngörür. Niçin? Bilir misiniz? Ben yazmayayım. Kafanız karışır.
NOT: Millet aynı inançta olan akraba boy ve aşiretlerin ortak adıdır. Türkler daha önce buna benzer tariflerle başka adlar aldılar ama Türk adı ilk kez 6. yüzyılın sonunda Orhun Abidelerinde geçti. Millet olarak.
Abdurrahim Çokgüngör - 3*Acaba Türk Anadolu’ya geldiğinde kim vardı? Rum-Ermeni-Kürt-Arap. Ama Türk geldi bunlara baş oldu. Ve onların ne milli kimliğine ne de dinine karışmadı. Peki nasıl oldu da bu gelen 800 bin Türk 5 milyon (bazı kaynaklara göre 8 milyon) insanın çoğu onun döneminde Müslüman oldu. Hem de kılıç kullanmadan. Ki gelenler gündüz silahlı gece külahlı (ehl-i tassavvuf) iken. Bu özellik başka hiçbir millette yoktur. Ve kendi dinlerinin ihbarına dayanarak çoğu Müslüman olurken olmayanlara da hiç ama ilişilmedi ve de her yerde her zaman inançlarına saygı gösterip beraberce yaşadılar. Ne zamana kadar? Öyle ki batıda gelen dış tehlike üzerine gün geldi Çanakkale gibi yerlerde omuz omuza savaştılar. Nasıl oldu bu? Sabah akşam dostumuz müttefikimiz ilan ettiğimiz medenileşme idolumuz olan bu batı niçin Anadolu-Bilad-ı Şam-Afrika’ya 200 yıldır canavar gibi çullanır. Hesabı ne? Üstelik bol bol da kan döker. Ve işin en garibi bu dönemde Büyük Türkistan’da tam tamına 1912-1987 arası inanmayacaksınız ama 25 milyon Türk katledildi, 25 bin cami yerle bir oldu? Kimin için kimin tahriki ile? Bu Juoo-Chirs medeniyeti mi yoksa canavarlığı mı? Yani o dönemde Türklük çiğnenmedi de şimdi mi çiğnendi? Komünizm de çağdaşlık , Siyonizm de, kapitalizmi de. Ve çağdaş olmak için onlardan mı olacağız yani. Bilir misiniz? Bunların kurbanları niçin Müslüman milletler olur. Ve de vesayet altına alınanları birbirlerini pis Arap, barbar Türk diye karşılıklı tavuk döğüştürür gibi pençeleştirir. Uzattım. Rum Suresi’nin bu Türk denen kahramanların misyonu için ne haber vermiş ezelden. Ki üç kıtada yarım akalan misyonunun küresel bir devrile yol açacağını da haber vermiş mi acaba? Niçin Hz. Peygamber Horasan’dan 5 bayrak gelir demiş. Ve ne olur demiş? Onu şimdi yaşayacağız. Göreceksiniz.
Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.