Marmaris'in Selimiye köyü ile tanışıklığım 20 yıla yakın oldu.
Çok güzel bir köydü.
Girdiğinde keçiler, koyunlar, inekler karşılıyordu insanı. Bir de güler yüzlü yaşayanlar.
Çok güzel bir koy. Arkası dağ tepe. Yerleşim yeri dar.
Bir kaç tane pansiyon vardı, bir kaç tane de balık lokantası.
Yıllar geçtikçe para da girdikçe önce insanlar değişti! Sonra da köylerini değiştirdiler!
Keçileri sattılar. İnekleri sattılar. Balıkçılığı bıraktılar.
Herkes turizmciliğe soyundu! Sahili boydan boya pansiyon doldu, sebze yetiştirdikleri bahçelerine bile odalar yaptılar.
İş artık öyle bir hale geldi ki; Bozburun yolundan Selimiye'ye girip boydan boya 2 kilometre olan yerde pansiyon yapmadık yer bırakmadılar. Üstelik küçücük yerlere 10 oda, 20 oda, 30 oda sığdırdılar. Bunları yaparken de bol bol arazi sattılar büyük şehirlerden gelenlere. Alanlar da oralara koca koca müştemilatlı evler kondurdular. Kimisi de otel yaptı.
Haa... Bir de tepelere yaptıkları yüzme havuzlu lüks (!) villalar var; gecelik olarak kiraya veriyorlar. Tutan denize uzaktan bakıyor ama olsun dünyanın parasını istiyorlar.
İnsanlar ilgi gösterince de "Bizim Türkbükü'nden ne eksiğimiz var" diyerek oda fiyatlarını 5 yıldızlı her şey dahil tatil köylerinden bile yukarıya çektiler.
"Bu kadarcık yere su nereden gelecek, nasıl yetecek? Alt yapı da yok. Foseptik kamyonları yetişecek mi?" demeden yaptılar, yaptılar, yaptılar.
Şimdi... Günübirlik Selimiye'ye git, hiçbir yerden denize giremezsin! Çünkü sahili boydan boya kapatmışlar; müşterisi değilsen içeri almıyorlar.
Sözüm ona Anayasa'ya göre sahiller kapatılamaz, herkese açıktır ama... Orada kapalı!
Foseptik ve çöp sorunu zaten vardı, şimdi de su sıkıntısı patladı.
Sadece Selimiye'de değil, civar köylerde de aynıymış durum.
Belediyeye kızıyorlar; neden bize su getirmiyor diye... Nereden, hangi parayla getirecekse...
Bu köylerin yerleşik nüfusu 1000, bilemedin 1500 kişi... O belediyeye verilen bütçe işte bu kadar kişiye göre...
Sen 1500 nüfuslu küçücük yere 20 bin kişi sığdırmaya çalışırsan ne su yeter, ne altyapı.
Üstelik oda fiyatları öyle pahalı ki! Boğazdaki restoranlardan çok daha pahalı olan lokantalarını saymıyorum bile...
Adam kıymış paraya gelmiş oraya... Denize girip çıkacak, günde 3 kere duş yapacak... Tuvaleti var, onca insanın yiyeceği sebze ve meyvelerin yıkanması var...
Bir de üstüne büyük şehirlerde bile kuraklık nedeniyle yaşanan su sıkıntısı var!
Bu yangına Muğla İtfaiyesi'nin bütün kamyonlarıyla su taşısan nafile!
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.