MODAYI ANLATIYOR
- Kolay gelsin usta.
- Kolaysa başına gelsin. Sabah sabah geçerken mi uğradın? Yoksa çay içmek için mi?
- Çayın lezzetli. Seni mi kıracam! Eh bir bardak içerim artık. Sen renklerden anlıyorsun. Bir şey soracağım.
- Renkler… Ana renkler… Ara renkler… Zıt renkler… Komşu renkler...
- Bir şey soracağım…
- Renkler gözümüze ulaşan bir algılama. Dalga boylarının hepsi gözümüze ulaşırsa beyazdır. Ulaşmazsa siyahtır. 3 ana renk ve 3 ara renk var. Bilgisayarda ve cep telefonda 16 milyon renk var. En az 16 milyon renk.
Renk çarkını duydun mu?
- Bir şey soracağım…
- Renkler konusu modayı anımsattı bana. Çok çok eskilere gitmeliyiz biliyor musun? Hani o çok çok eski insanların dönemlerine kadar. İşte o zamanlardan başlıyor modanın temeli, Biliyor musun? İnsanlar kötü ruhlardan korkarmış. Boyarlarmış üstlerini başlarını değişik renklerde. Bir nesne takarlarmış. Bilezik, kolye gibi. Büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı, sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılırmış.
- Bir şey soracağım…
- Sonra ortaya çıkmaya başlamış meslekler. Herkes mesleğine göre giyinir olmuş. Askerler başka giyinirmiş. Soylular ayrı. Krallar ayrı. Din adamları ayrı renklerde. Bürünürmüş herkes kendinin ne olduğunu anlatacak renklerdeki giysilere.
Asurlusu, Babillisi, Mısırlısı, Çinlisi. Binlerce yıl toplumsal konumunun simgesiydi renkler.
Ve sözgelimi Ortaçağ’daki kral, kraliçe ve soylu giysileri…
- Bir şey soracağım…
- Ve mor. Tarihteki en pahalı renkmiş. Çok az bulunurmuş mor kumaş. Kralların, kraliçelerin ve soyluların üstünlük ve gözde rengi. Krallar Tanrı ile ilişkilendiriliyormuş. Krallar, kraliçeler ve zamanla soylular tarafından kullanılması da seçkinliğin ve kutsallığın simgesiymiş.
- Bir şey soracağım…
- Mor. Büyük İskender de mor giyermiş.
Bizans’ın kutsal rengi mor. İmparator mor giysiler giyermiş. Mor ayakkabılar… Mormuş odaları, Tahta mor salonlarda çıkarlarmış. Lahitleri mormuş. Mor odada doğururmuş kraliçe. Doğan çocuk o anda tanışırmış morun yüce ayrıcalığıyla… Konstantin Porphyrogenetos “mor odada doğan” demek.
- Bir şey soracağım…
- Ve moda. Geçici yenilik demek. Hemen her alanda. Özellikle giyimde. Ama nerden geliyor biliyor musun? 1850’lerde İngiliz sömürgeciler kendi kumaşlarına pazar kazandırmak istemiş. Hindistan’da Bengalli dokumacıların kumaş üretmesini engellemişler. Dünya kumaş ticaretini ele geçirmişler.
İngilizler kadar nitelikli kumaş üretiyormuş Fransızlar da. İngilizlerin tekelini moda ile kırmışlar. O nedenle de Paris bugün de modanın başkenti. Özellikle kadın modası.
- Bir şey soracağım…
- İnsanlar arasında giyimde ayrılıklar kalkmış böylece. Genel müdürle sokaktaki insanı giyiminden ayırt edemezsin. Bir sinema yıldızıyla benzer şeyler giyiyorsun. Kravat, gömlek herkeste var.
- Bir şey soracağım…
- Londra için erkek modasının başkenti denir. Denir ama. Kadın giysilerin dünyadaki payı yüzde yetmişi buluyor. Çocuk giyimi de eklenirse… Üçte ikisini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Erkek modasının başkentliği sözde kalıyor.
Fransızlar üretimi düzenli sürdürmek için de giyimde modayı bulmuş oldu. Moda aynı sıra kumaş tüccarlarının reklam aracı.
Kumaş üretimi ve satışı hiç durmuyor. Çok zekice.
- Bir şey soracağım…
- Her yıl değişik renkler. Hiç de sıkıcı değil. Tekdüze değil. Üstelik insanlara ve özellikle bayanlara çok seçenek sunulmuş oluyor.
Bu arada unutmayalım. Psikolojik durumlara da sesleniliyor.
Yeşil tazeliktir, dengedir, olumluluktur, durgunluktur, doğallıktır, üretkenliktir. Mavi güvenirliktir, bağlılıktır, dirliktir, sevgidir.
Mor yaratıcılıktır, duygusallıktır, görkemdir, berekettir, kararlılıktır.
Sarı sıcaklıktır, olumluluktur, sevinçtir, güçtür. Ama sorumsuzluk ve dengesizliktir de. Kırmızı dikkat çeker, iştah açar, güçlülüktür, sevgidir, tutkudur. Kızgınlıktır, tehlikedir.
Gri şıklıktır, sakinliktir, tarafsızlıktır ama iç sıkıntısıdır ve olumsuz etkilidir. Pembe kadınsıdır, yumuşaktır, sağlıktır, mutluluktur, tatlılıktır, sevecendir ama toyluktur ve güçsüzlüktür de.
- Bir şey soracağım…
- Deminden beri iki laf ettirmedin. Hadi sor!
***
Murat B. Tepebaşılı
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Aylin Beliz Yıldırım - Bir bilimsel araştırmaya göre yetişkinlerin negatif duygularını en çok temsil eden renk olarak siyah rengi seçtiği, ardından kırmızının geldiği, pozitif duyguları için ise yeşil rengi seçtiği , ardından turuncunun geldiği sonucuna ulaşılmış. Sayenizde bir hikaye akışı içinde tüm renkleri zihnimizden geçirdik...
Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.