TARİHE İMZA
Mimar Sinan…
1489 veya 1490 Kayseri Cırlavuk ya da Ağırnas köyü doğumlu. 1588’de 100 yaşında 364 yapıt bırakarak gider dünyadan.
Mimar Sinan Yavuz Sultan Selim döneminde devşirme olarak İstanbul’a getirilir. Genç ve dinamik yapısı ve zekiliğiyle dikkat çeker. Mimari ve mimarlık ilgi alanıdır.
Önceleri sınır boylarında görevli askerdir. Hanlar, türbeler çeşme inşaatlarında çalışır. Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehrinde on üç günde köprü kurar. Kanunî’nin övgüsünü kazanır. Aynı yıl baş mimar olur.
Ve 364 yapıtı…
6 su yolu, 20 kervansaray, 55 medrese, 3 hastane, 36 saray, 48 hamam, 52 mescit, 10 köprü, 7 Kur'an Eğitimevi, 20 türbe, 8 mahzen, 17 hayır kurumu, 92 cami.
Tapınak mimarisinde merkezi kubbe büyük sütunlarla desteklenirdi. Böylece iç hacim büyütülürdü. Daha çok kişinin tapınması sağlanırdı. Tapınak mimarlarının tarihi yarışı merkezi kubbeyi doğrudan duvarlara oturtabilmekti. Merkez kubbeyi yarım kubbeler, yarım kubbeleri ise çeyrek kubbeler destekler. Merkez kubbe ayrıca sütunlarla desteklenir.
Miletli İsidoros ve Trallesli Antenyus Kutsal Bilgelik anlamına gelen Ayasofya’da yarışta iki matematikçi olarak ilk öne geçendir. Sağa ve sola iki galeri yaparak iç alanı genişletirler.
Mimar Sinan bu yarışı Selimiye'de bitirir.
Merkezi kubbeyi duvarların üstüne koydu.
Katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görür ve mimari yapıtları inceler.
Ve kente su getirmek üzerine de uzmanlaşarak birçok yapıt üretir…
Kanuni kentin susuzluk tehlikesine karşı çözüm bulmasını ister Mimar Sinan’dan. İncelemek için izin ister Kanuni’den.
Araştırır kentin dört bir çevresini teknik olarak. Sonuçların tutarını önce dönemin maliye bakanına gönderir.
Maliye bakanı tutarı görünce doğru koşar Kanuni’ye. Tutarı görünce şaşırır maliye bakanı gibi Kanuni. Çağırtır Mimar Sinan’ı. Sorar yüksek tutarın nedenini.
“Kente çok çabuk su getirmek için, çok sayıda işçi gerekiyor. Çok kısa sürede bitirilmeli. Gecikirse maliyet çok artar. Ve en önemlisi kent susuz kalır.” der Mimar Sinan.
Başka çözümün olmadığını anlar Kanuni.
Mimar Sinan İstanbul’un dışındaki suları Kağıthane civarında belli yerlerde toplar. Dere içlerine büyük geçitler yapar. İstanbul’a suyu getirir Ve belli alanlara kırk çeşme yapar. Ve Kırk Çeşme suları akmaya başlar. Musluk geleneği olmayan kentte sular boşa akacaktır. İlk kez lüle denilen musluklar çeşmelere konulur.
Ferman çıkartır Kanuni: “Umumi çeşmeler halkın malıdır. Hiç kimse bu Ve çeşmelerden gizlice yeraltından evine su alamayacaktır.”.
Kanuni Mimar Sinan’ı kuraldan ayrı tutar: “Böylesine güzel bir çalışma sonunda kırk çeşme sularını getirdin. Evine özel olarak bir lüle su alabilirsin.”
Ve Süleymaniye civarındaki meydan çeşmesinden Sinan’ın evine özel olarak yol yapılır ve su akıtılır. Böylece Mimar Sinan evinde özel suyu olan tek kişi olur.
Mimar Sinan Şehzadebaşı Camiini, Süleymaniye Camiini ve Edirne’deki Selimiye Camiini yaptıktan sonra yaşlanır. Sinan 99 yaşındadır.
Bir gün Sinan’a Saraydaki Divan’dan çağrıldığı iletilir.
Gelen meçhul insan, “Ben Topkapı Sarayı postacısıyım. Sizi divana çağırıyorlar. Herhalde bir soruşturmaya tabi tutulacaksınız” der.
Gider Mimar Sinan. Divan’da soruşturma heyeti vardır. Kadılar, ulemalar, müftüler, vezirler.
Derler: “Hakkında şikayet var. Eve su almak yasak olduğu, hiç kimse evine özel olarak su almasın’ diye padişah fermanını bilirsin. Evinde özel su varmış.”.
“Evet. Kenti susuzluktan kurtardığım için Kanuni izin vermişti. ” der,
“O zaman şu izninizi görelim.”.
“Kanuni’den ferman istemekten utanmıştım. Evimde su akıyor.”
Divan zordadır. Tartışırlar. Karar verilir: “Sinan gibi diğer hizmet edenlerin de evine su bağlanamayacağına göre suyu kesilmeli. Ceza verilmemeli.”.
Ve kenti susuzluktan kurtaran Mimar Sinan 100 yaşına girerken hastalanır yatağa düşer. Bir yudum su içemeden 364 yapıtını anı olarak bırakarak dünyadan göçer…
***
Murat B. Tepebaşılı
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.