Aklımda Kalanlar

Öğreniyoruz

Öğreniyoruz. Okuyoruz, öğreniyoruz. Dinliyoruz, öğreniyoruz. Görüyoruz, öğreniyoruz. Mesela sevmeyi, etrafımızdan öğreniyoruz, kitaplardan öğreniyoruz. Yemek yapmayı, izleyerek öğreniyoruz. Görerek öğreniyoruz. Sadece bunları mı öğreniyoruz, yalan söylemeyi, bağırmayı, zalimliği bunları da öğreniyoruz. Peki bunu kontrol edebiliyor muyuz?

Bildiğiniz gibi benim adım Fehmi, anlamı ise anlayışlı demek. Adımın anlamını çok önceden öğrenmiş olsam da farkındalık uyanması ekonomi dersimize giren bir profesörün daha ilk derste adımızın ve soyadımızın ne olduğunu bir kağıda yazmamızı ve bu anlamla ne kadar ilgili bir hayat yaşadığımızı sormasıyla oluşmuştu.

İlkokul 2. Sınıftan beri problem çözüyorum, mühendislik fakültesine giderek bu işi profesyonel olarak yapmaya başladım. Problemleri çözerken kullandığım en etkili yöntemin ise problemi anlamak olduğunu işte o zaman anladım. Annemin bana problem çözmek için öğrettiği basit bir yöntemle ilerliyorum. Verilenler ve İstenenleri tanımlıyorum. Verilenlerden istenilene giden köprüyü inşa ediyorum.

Bir Hediyem Var

Bugün kendim için çözdüğüm bazı problemlerin çözüm yöntemlerinden bahsedip eğer sizin de böyle bir probleminiz olduysa çözümünü paylaşmak için yazıyorum. Sevgili okur, bu sana benden sevgililer günü hediyen.

Bilginin güç olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer bilgi güç ise hafıza süper güçtür diyebilir miyiz? Hızla evrim geçiren bu zamanlarda bir çok yenilikle baş başa kalıyor ve bunları hızlıca öğrenmemiz gerekiyor, yeni bir kitap daha okuyoruz, belgesel izliyoruz, bırakın bunları hatırlamayı, sabah ne yediğimizi hatırlayabiliyor muyuz? Okulda öğrendiğimiz bir çok bilgi hafızamızın tozlu raflarında kaybolmadı mı?

Türk Hava Yolları’nın pilot yetiştirmek üzere açtığı ilana başvurmuştum, havacılık alanına küçüklüğümden beri müthiş bir ilgim var, yamaç paraşütü, serbest paraşüt, model uçak ve simülatör pilotluğu gibi alanlarda kendimi kaybetmişimdir hep, pilot olmayı da çok istiyordum haliyle, tabi arada büyük bir engel vardı. Pilot olup olamayacağınıza karar vermelerini sağlayan psikomotor testi, biraz araştırdım ve bırakın sabah ne yediğimi telefonda ne konuştuğumu bile hatırlayamayan ben 2 tane hafıza testine girecektim. Test örneklerinin olduğu bir sitede bu hafıza testlerini denedim ve ikisinden de çok fena sonuçlar aldım. Sınava 20 gün kalmış ne yapacağımı düşünürken dedim ki işte sana problem, otur çöz.

Hafızamın nasıl çalıştığını anlamakla başladım işe, neden aklımda tutamıyordum onu araştırdım. Hafızamı güçlendirecek bir beslenme, yeni bir dil öğrenmeye çalışmak, düzenli egzersiz.
20 gün sadece 20 gün sonra sınavdan tam puan almıştım. Kurul mülakatında elendim ama hafızamı geliştirmeyi öğrenmiştim.

Mega Hafıza

Burada bırakmak olmazdı. Bir teknik lisede yazılımcı olmak isteyen gençlere öğrenmeyi öğrenmek ile ilgili eğitim verirken şunu denemeye karar verdim. Eğitimin başında 10 tane öğrenci seçtim ikişer haneli sayılar söylemesini istedim ve eğitimin sonunda bu sayıları tersten okumaya çalıştım. Tabi ki bunu yaparken bana şans getiren kareli mühendis gömleğimi de giymiştim, üzerinde gökyüzünün mavisi, taze kesilmiş çimen kokusunu hatırlatan yeşiller ve son baharda üzerine bastığımızda çıtırt diye ses çıkaran yaprakların kahverengisi vardı. Ufak bir düzeltmeyle tamamını sırasıyla söyleyebilmiştim. Büyük bir meziyet değil tabi ki ama burada önemli olan hafızam kötü diyerek onu orada öylece bırakmamak.

Şimdi gelelim hediye paketini açmaya, bir bilgiyi nasıl aklında tutacağınla ilgili veya okuduğun bir kitapta öğrenmek istediklerini nasıl pekiştirebileceğinle ilgili teknik paylaşacağım. Daha anlaşılabilir olması için örnekler de vereceğim.

Sakın Pembe Fili Düşünme

Büyük pembe fili düşünmemek ile ilgili metaforu biliyorsundur. Bilmiyorsan bile şu an seni büyük pembe fili düşünmemekten alıkoyamayan şey ise zihnimizin hayal ile gerçeği ayırt edememesinden kaynaklanıyor. Bu cepte,

Biraz önce bana şans getiren gömleğimden bahsetmiştim ya hangi renkler vardı üzerinde hatırlıyor musun? Unutabileceğini pek sanmıyorum bunun nedeni ise betimlemeden kaynaklanıyor. İçerisinde duygu içeren betimlemeler de hafızamızda daha çabuk yer buluyor. Bunu da cebe attık şimdi gelelim en son tekniğe,

3 Basit Soru

Edinilen bilginin kullanılması, hatırlar mısınız yeni bir kelime öğrendiğimizde bu kelimeleri cümle içerisinde kullanmamızı isterdi öğretmenimiz. Bu yönteme çok benziyor. Bir bilgi aldığımda şu üç soruyu sırasıyla sorup cevaplıyorum.

1- Bu bilgiyi neden öğrenmeliyim?
2- Bu bilgiyi neden öğrenmek zorundayım?
3- Bu bilgiyi ne zaman kullanacağım?

Bu sorulara örnek olsun diye çalışırken kullandığım "pomodoro" tekniğinden bahsetmek istiyorum, detaylarını öğrenmek için araştırma yapabilirsiniz. Yapmalısınız da.

Pomodoro tekniği çalışırken verimliliği arttıran bir yöntem. 25 dk. çalışıp 5 dk. aralar verdiğiniz bir çalışma metodu. Şimdi bu sorulara cevap veriyoruz

Bu bilgiyi neden öğreniyorum, daha verimli çalışabilmek için.

Bu bilgiyi neden öğrenmek zorundayım. Kendime daha fazla zaman yaratabilmek ve daha fazla problem çözerek insanlara faydalı olabilmek için. Yazdığım kitap için daha fazla zaman yaratabilirim.

Bu bilgiyi ne zaman kullanacağım. Şu an bu yazıyı yazarken bu tekniği kullanıyorum ve 3. Pomodoromdayım.

Başka örneklerim de var;

Bilgi bazen doğrudan verilmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta seçimlerinde adayların liyakat kaygılarını gidermek için süreçleri canlı olarak yayınlayacağını söyledi, benzer bir çalışma belediye meclis toplantılarında da uygulanıyor.

Denetleyici bir gözün katılımcılara güven verdiği bilgisini burada yakalayabiliyoruz.
Bu bilgiyi neden öğreniyoruz. Adil Denetleme mekanizması güven veriyor
Bu bilgiyi neden öğrenmek zorundayız? Toplumun kendini güvende hissetmesi için denetleme mekanizmasının çalışması gerekiyor. Yoksa neden seçim sandıklarının başında bekliyoruz değil mi?
Bu bilgiyi nerede kullanacağız? Bunun cevabını kendimce vereyim siz her soru için ayrı cevaplar çıkarabilirsiniz. Danışmanlık verdiğim firmalarda yapılmasını önerdiğim işin yapılıp yapılmadığını kontrol eden bir denetim mekanizması kurarak.

Günün anlam ve önemine yakışan son bir örnek vermek istiyorum. Bugün sevgililer günü ve sevgi ona şahit olunarak öğrenilir. Bu bilgiyi pekiştirmek için verdiğim cevaplar ise şöyle;

Sevginin gücünü kullanabilmek için sevginin nasıl çoğaldığını bilmem gerekiyor.

Dünyaya sevgi tohumları ekerek gelecekte meyvelerinin yenmesi için bunu kullanmak zorundayım.

Sahip olduğum tüm sevgiyi elime geçen her fırsatta kullanacağım.

Bir sevgiliniz yoksa bile kendinizden başlayın. Yaklaşık 1 aydır yazılarımı okuyorsunuz daha nice yazılarda buluşmak üzere, sizleri seviyorum. Sevgililer gününüz kutlu ve mutlu olsun.

Fehmi ATİCAN | [email protected]