Merhaba sevgili okurlarım!..
Ve günaydın Türkiye!..
“Saatli Maarif Takvimi”niz de geldi işte.
Önce biraz gülümseyelim güne başlarken:
60'lı yaşlardaki evli bir çift evliliklerinin 35. yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar. Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler :
- “Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim.”
-“Ah, ben sevgili kocamla tüm dünyayı görebileceğimiz uzun bir seyahat yapabilmek istiyorum.” der kadın sevgi dolu gözlerle kocasına bakarak.
Peri sihirli değneğini sallar ve gerekli tüm uçuş, gemi, otel, yemek ve eğlenceleri içeren voucher'lar kadının eline gelir.
Sıra kendisine gelince adam biraz düşünür ve:
- “Evet” der. “Tüm bunlar harika ve çok romantik. Ama böyle bir fırsat insanın ömrü boyunca sadece bir kez eline geçer ve artık ömrümüzün sonuna yaklaştık. Kusura bakma hayatım, ama benim dileğim benden 30 yaş daha genç bir karım olması.”
Kadın ve peri oldukça büyük bir hayal kırıklığı içine düşseler de, dileğin yerine getirilmesi gereklidir. Bunun üzerine peri değneğiyle bir daire çizer ve adam 92 yaşına gelir.
(Perilerin de kadın olduğunu unutmuş garibimmm.)
Şuraya bir de “Günün Sözü” bırakıyorum:
“İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez.” demiş #RichardWilkins.
İkiyüzlülere duyurulur.
Şuraya da "Günün Püf Noktası"nı bırakalım:
“Çileklerin yapraklarını pipet yardımı ile rahatlıkla çıkartabilirsiniz.”
Bi deneyin bakalım, işinize yarayacak mı?
Bir de nerede kullanacağınızı bilmediğim bir bilgi vereyim sizlere:
“Bazı ikiz bebekler, sadece birbirlerinin anlayabildiği “cryptophasia” adı verilen dili konuşabiliyor.”muş.
İlginç geldi bana...
Dün akşam internet haber sitelerinden seçtiklerimi de paylaşayım sizlerle:
Abdurrahman Dilipak TGC'den ihraç edildi
Gerici Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) ihraç edildi. Abdurrahman Dilipak Twitter hesabından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) ihraç edildiğini şöyle duyurdu:
"Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, "AKP'nin Papatyaları" ve "inanmamanız gerekmez mi idi" başlıklı yazılarım nedeniyle şahsımı oybirliği ile üyelikten ihraç etmiştir."
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ihraca ilişkin açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Abdurrahman Dilipak Yeni Akit Gazetesi’nde yazdığınız yazı nedeniyle hakkınızda disiplin soruşturması başlatılmış, savunmanız istenmiş, savunmanızı verilen süre kapsamında göndermediğiniz, avukat aracılığıyla ek süre istediğiniz görülmüştür. TGC Yönetim Kurulu TGC Tüzüğü ve Dernekler Kanunu gereğince yeterli sürenin verildiğine karar vererek dosyanızı TGC Onur Kurulu’na iletmiştir. TGC Onur Kurulu 8 Eylül 2020 Salı günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde toplanarak dosyanızı değerlendirmiştir. İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınları fahişelikle suçlayan 27 Temmuz 2020 tarihli yazınız ve bu yazıyı savunmak için 13 Ağustos 2020 tarihli ‘İnanmamanız gerekmez mi idi’ başlıklı yazınız Onur Kurulu tarafından ele alınmıştır. Toplantıda Yeni Akit Gazetesi’nde yayınlanan 27 Temmuz 2020 tarihli ‘AKP’nin Papatyaları’ ve 13 Ağustos 2020 tarihli ‘İnanmamanız gerekmez mi idi?’ Köşe yazılarının TGC Tüzüğünün Üyelikten Çıkarmayı düzenleyen 11. Maddesinin a ve g bendine aykırı olduğu saptanmıştır. Her iki yazınızın da Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin ‘D-Gazetecinin Temel Görevleri başlığı altında yer alan 2, 3, 4, 5 numaralı maddeleriyle; Gazetecinin Doğru Davranış kuralları başlığı altında, Kadın, Cinsel Yönelim ve Cinsel Kimlik maddelerini” ihlal ettiğiniz belirlenmiştir. TGC Onur Kurulu; ‘AKP’nin Papatyaları’ ve ‘İnanmamanız gerekmez mi idi?’ başlıklı yazılarınızı TGC Tüzüğü’ne, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne, insan haklarına, kadın haklarına, meslek onur ve saygınlığına aykırı bulmuş; nefret söylemini terk etmeyip, savunduğunuz ve devam ettiğiniz görüşüne varmıştır. Bu nedenlerle üyelikten çıkarılmanıza oy birliği ile karar vermiştir. TGC Yönetim Kurulu da 9 Eylül 2020 tarihinde yaptığı toplantıda Onur Kurulu’nun kararını onaylamış ve üyelikten çıkarılmanıza karar vermiştir.”
Korona haberlerine gelince:
Bakanlıktan yeni genelge: HES kodu olmadan bilet satışı yapılmayacak
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan firmalarca HES kodu olmadan internet, telefon veya yüz yüze bilet satışı kesinlikle yapılmayacak. Şehirler arası yolcu taşımacılığında HES kodu olmaksızın yolcu kabul eden araçlar, 10 gün süreyle seferden men edilecek.
Sergen Yalçın koronavirüse yakalandı
Beşiktaş Kulübü, teknik direktör Sergen Yalçın'ın yeni tip koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı.
Hasta seçmek zorundayız
Ankara'daki koronavirüs vakalarındaki yoğunluk artarken, Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Ali Karakoç yoğunluk sebebiyle doktorların hasta seçmek zorunda kaldığını belirtti. Koronavirüs salgınında #hastanelerdoldu haberleri gündemden düşmezken, evde tedavi konusunda yaşanan sıkıntılar da artmaya başladı. Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Ali Karakoç, “Sağlık çalışanları yoğunluktan endişeli, hasta seçmek zorunda kalıyoruz. Geçenlerde bir TBMM çalışanını evde tedavi sırasında kaybettik. Böyle olayların yaşanmasından kaygı duyuyoruz” dedi. Kapatılan devlet hastanelerinin bir an önce açılması için çağrı yapan Karakoç, uygun koşullar oluşturulsa yurtların da karantina için kullanılabileceğini söyledi.
Koca, İstanbul'daki koronavirüs verilerini paylaştı
Sağlık Bakanı Fahretin Koca, son bir ay içinde İstanbul'da ağır hasta sayısının arttığını bildirdi.
Yeni tip koronavirüs ( Covid-19) salgınına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Koca, "Nisan ayında ağır hastaların yüzfe 76’sı İstanbul’daki hastanelerimizdeydi. Ancak son 1 ay içinde ağır hasta sayısı İstanbulda yüzde 42 arttı. İstanbul’da oluşabilecek riski birlikte yok edebiliriz" dedi.
Koca, şöyle konuştu:
"Nisan ayında hastaların %65’i, vefatların ise %54’ü İstanbul’daydı. Aldığımız tedbirler ile hasta sayısı yüzde 72, vefatlar yüzde 78 azaldı. 11 Eylül’de hasta sayısı geçen ayın hasta sayısının yaklaşık iki katı. Bugün filyasyon ekip sayımızı yüzde 34 artırdık. Tedbirlere birlikte uyalım. Nisan ayında ağır hastaların yüzde 76’sı İstanbul’daki hastanelerimizdeydi. Ancak son 1 ay içinde ağır hasta sayısı İstanbul’da yüzde 42 arttı. İstanbul’da oluşabilecek riski birlikte yok edebiliriz. Mücadele gücümüz tedbirlere birlikte uyum."
Bugünkü test sayısı: 98326
Yeni vaka sayısı: 1509
Ağır hasta sayısı: 1241 (Dün: 1209)
Bugünkü vefat sayısı: 48 (Dün: 56) Yapılan test sayısının vaka sayısına oranı dün 1,49 iken, bugün artarak 1,53 olmuş. Bu oranda testlerin kimlere yapıldığı da çok önemli tabii. Ağır hasta sayımızın günlerdir sürekli artması kötü haber.
Yoğun bakımda yatmak maske takmaktan çok daha zor.
Lütfen “Maske, Mesafe, Hijyen” kuralını unutmayalım.
“Günün Yazarı & Şairi” olarak 149 yıl önce bugün sonsuzluğa uğurladığımız Şinasi’yi seçtim. Saygıyla, sevgiyle anıyorum.
Şinasi, 5 Ağustos 1826'da İstanbul'da doğdu. Asıl ismi İbrahim Şinasi’dir. Topçu yüzbaşı olan babası Mehmed Ağa 1829'da Osmanlı-Rus Savaşı'nda şehit oldu. Annesi onu yakınlarının desteğiyle büyüttü. İlköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi'nde ve Feyziye Okulu'nda tamamladı. Müşiriyeti Mektubî Kalemi'ne katip adayı olarak girdi. Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi. 1849'da bilgisini arttırması için devlet tarafından Paris'e gönderildi. Burada edebiyat ve dil konularındaki çalışmalarını sürdürdü. Doğu kültürleri araştırmacısı De Sacy ailesi ile dostluk kurdu, Ernest Renan'la tanıştı, Lamartine'in toplantılarını izledi. Yine doğu kültürleri araştırmacısı Pavet de Courteille'nin çalışmalarına yardım etti. Dilbilimci Littré ile tanıştı. 1851'de Société Asiatique'e üye seçildi. 1854'te İstanbul'a döndü. Bir süre Tophane Kalemi'nde çalıştı. Meclis-i Maarif üyeliğine atandı. Encümen-i Daniş'te (ilimler akademisi) görev yaptı. Koruyucusu sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın görevinden ayrılması üzerine sakalını kestiği için üyelikten çıkarıldı. Reşit Paşa 1857'de yeniden sadrazam olunca, eski görevine döndü.
1860'da Ağah Efendi ile birlikte Tercüman-ı Ahvâl gazetesini, 1862'de de Tasvir-i Efkar gazetesini çıkardı. Devlet işlerini eleştirdiği ve Sultan Abdülaziz'e karşı girişilen eylemleri desteklediği gerekçesiyle 1863'te Meclis-i Maarif'teki görevine son verildi. Gazeteyi Namık Kemal'e bırakarak, 1865'te Fransa'ya gitti. Orada sözcük çalışmalarına yöneldi. Yaklaşık 5 yıl Ulusal Kitaplık'ta araştırma yaptı. Tamamlayamadığı kapsamlı bir Türkçe sözlük üzerinde çalıştı. 1867'de İstanbul'a döndü. Kısa bir süre sonra yeniden Paris'e gitti. 1869'da tekrar İstanbul'a dönünce bir matbaa açtı, eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladı. 13 Eylül 1871'de beyin tümöründen yaşamını yitirdi.
Tanzimat'la başlayan Batılılaşma hareketlerine öncülük ederek, dil, edebiyat ve düşünce yaşamının gelişmesine katkıda bulundu. Fransız şairlerinden çeviriler yaptı. Eski nazım biçimleriyle yazdığı şiirlerde yeni düşünceleri dile getirdi. Öz ve biçim yönünden tümüyle yeni şiirler de yarattı. 1860'da yazdığı tek perdelik "Şair Evlenmesi" adlı komedi, Batılı anlamdaki ilk Türkçe oyundur. Anlatımdaki yeniliklerin yanısıra tema bakımından da Türk tiyatro edebiyatının öncüsüdür. Ama asıl önemli çalışmalarını gazetecilik alanında yaptı. Batılılaşmayı savunan "Tasvir-i Efkar", bir düşünce gazetesi kimliğiyle Türk basın tarihinde önemli bir aşamadır. Dildeki yalınlaşma çabasını edebiyat ve tiyatro alanlarındaki eserleriyle destekledi. Makale yazarı olarak Şinasi, günlük hayatın içinden haber verme ilkesini başarıyla örneklemiştir. Bütün bu gayretlerinin özünde halka hizmet, halkı bilgilendirmek, aydınlatmak ve eğitmek kaygısını güden Şinasi, Tanzimat'ın getirmeye çalıştığı değer yargıları ölçüsünde edebiyatta mahalllileşme ilkesini de başarıyla uygulamış bir sanatçıdır. Akılcılık, adalet, kanun, medeniyet, Batı dünyası, millet, devlet, vatan kavramları Şinasi'nin eserlerindeki ana başlıklardır.
ESERLERİ:
1. Tercüme-i Manzume
(Eserde yer alan şiir çevirilerini Paris'te iken düzenlemeye başlamış, İstanbul'da kitaplaştırmıştır. Eserin ilk adı "Fransız Lisânından Nazmen Tercüme Eylediğim Bazı Eş'âr" şeklindedir. Eser ilk olarak bu ad ile 1859 yılında yayımlanmıştır. Eserin ikinci baskısı 1870 yılında Tercüme-i Manzûme adıyla yapılmıştır. Eserin içeriğinde Fransız klasik şiirinin ustalarından Racine'in ünlü trajedilerinden Ester'den, Athalie'den Andromaque'den seçilmiş bazı bölümler, Lamartine'in Meditaions-Souvenirs adlı eserinden seçkiler, La Fontaine'nin fabllarından Kurt ile Kuzu hikâyesi, Gilbert'in bir kıtası, Telemak'tan iki parça vardır.)
2. Müntehabat-ı Eş'âr
(Şinasi, şiirlerinden yaptığı seçkileri bu eserinde bir araya getirmiştir. Eski şiir geleneğinden ayrılan en belirgin yönü işte burada yani adından başlayarak karşımıza çıkmaktadır. Şair artık divan tertip etme geleneğini kırma yolunda somut bir adım atmıştır. Şiirlerini yeni bir anlayışla düzenleme, kitap haline getirme, ve kitabına da bir ad verme yolunu ilk olarak Şinasi açmıştır.
Kitap bir tahmid (hamd şiiri) ile başlar ve münacat ile devam eder. Kitabın ilk bölümü divan geleneğine uygun bir görünümdedir. Tanrı'nın birliğine övgü birinci bölümdeki en yoğun vurgudur. Kasideler, gazeller, medhiyyât, tevârih, hikâyat eserin ikinci bölümünü oluşturmaktadır. Eserin son bölümünde ise Şinasi tarafından kaleme alınmış 4 fabl örneği vardır. Bu eser daha sonra Ebüzziya Tevfik tarafından “Divân-ı Şinasi” adıyla yayımlanmıştır. Bazı manzumelerin altına "safî Türkçe" notu düşülmüştür.)
3. Şair Evlenmesi
(1859 yılında Şinasi bu eserini iki perde olarak tasarlamıştır. Daha sonra eserinin ilk perdesini çıkarmış ve tek perde halinde Tercüman-ı Ahvâl gazetesinde tefrika etmiştir. 1859'da yazılmış, fakat 1908'de ancak sahnelenebilmiştir. Eserin sonunda "lisân-ı avâm üzre kaleme alındı" ifadesine yer verilmiştir. Bu ifade Şinasi'nin halk dilinden yana olduğunu göstermektedir. “Şair Evlenmesi” tiyatro edebiyatımız için ilk yerli oyun değildir. Çünkü bu eserden önce Hayrullah Efendi'nin “Hikâye-i İbrahim Paşa be-İbrahim-i Gülşenî” adlı bir eseri vardır. Şair Evlenmesi'nde konu sosyal bir eleştiri üzerine kurulmuştur. Görücü usulü evlilik olgusu alaycı ve eleştirel bir üslupla işlenmiştir. Eser bu yönüyle bir töre komedisidir. Yer yer orta oyunu etkisi vardır. Eserde sık sık atasözü ve halk söyleyişlerine yer verilmiştir. Şair Evlenmesi için Batı tarzı komedi ve orta oyununun sentezidir denilebilir.)
4. Durûb-ı Emsâli Osmanîyye
(1851 yılında Paris'te düzenlenmiştir. Bir atasözleri derlemesidir. Atasözlerinin halk felsefesinin, bir milletin dünya görüşünün izdüşümü olduğu tezine dayandırılmıştır. Türkçe atasözlerinin Arapça ve Farsça karşılıkları da verilmiştir. Verilen örneklerin özellikle şiirde kullanılış biçimleri ve örnekleri de eserde yer almaktadır.
Sizlerle iki fıkrasını paylaşarak Şinasi’yi anmak istiyorum:
Talihsiz Hırsız
Kendisinin çok iyi bir şair olduğunu zanneden biri, Şinasi’nin yanına sık sık geliyor ve etrafına da hava atıyormuş. Bir gün Şinasi’ye:
– “Sormayın efendim başıma gelenleri. Şiirlerimi size takdim etmek için topladığım altın yaldızlı defterimi çalmışlar!” diyerek üzüntüsünü beyan etmiş.
Şinasi’nin cevabı espriliymiş.
– “Vah vah, çok acıdım. Zavallı hırsız ne talihsiz adammış.”
Beyni Kabına Sığmıyor
Şinasi’nin ömrünün sonlarına doğru başında bir ur belirmeye başlar. Bir ara dinlenmesi için Çamlıca’da bir konağa yerleştirilirse de burada fazla duramaz ve işinin başına döner. Bu arada başındaki ur da gittikçe büyümektedir. O yine aldırış etmez ve işi alaya vurur:
– “Anlaşılan beynim kabına sığmıyor da dışarı fırlamak istiyor.”
Yurdumuzda ve dünyada hangi özel günler var bugün, bir bakalım:
Soma’nın Kurtuluş Günü:
13 Eylül 1922 tarihi Aydın’ın Soma ilçesinin Türk ordusu tarafından Yunan işgalinden kurtarıldığı tarihtir. Soma ilçesinin 98. kurtuluş yıldönümü kutlu olsun.
Çaylak Fırtınası
Halk takvimine göre birkaç gün sapma payı olmakla birlikte 13-14 Eylül’de beklenen, kış başında olan öncü fırtınadır.
Bugün tarihte neler olmuş, bir bakalım mı?
M.Ö. 13 Eylül 490 - Maraton Savaşı gerçekleşti.
13 Eylül 1521 - Aztek başkenti Tenochtitlan'ın Cortes komutasındaki İspanyollar'ca işgali.
13 Eylül 1647 - İtalyan matematikçi ve fizikçi Evangelista Torricelli barometre'yi icat etti.
13 Eylül 1788 - Danimarka, İsveç'i işgal etti.
13 Eylül 1921 - Sakarya Meydan Muharebesi Türk ordusunun zaferi ile sona erdi.
13 Eylül 1922 - Soma Türk ordusu tarafından Yunan işgalinden kurtarıldı. Aynı gün Yunanlarca 17 Eylül'e kadar sürecek olan İzmir Yangını başlatıldı.
13 Eylül 1923 - İspanya'da General Miguel Primo de Rivera, darbeyle yönetime el koydu.
13 Eylül 1937 - Dersim Harekâtı tamamlandı.
13 Eylül 1943 - Çan Kay Şek Çin Cumhuriyeti'nin ilk başkanı oldu.
13 Eylül 1959 - Sovyetlerin insansız uzay roketi Luna 2, Ay’a ulaşan ilk insan yapımı cisimdi, ancak Ay'ın zeminine çakıldı.
13 Eylül 1968 - Arnavutluk Varşova Paktı'ndan ayrıldı.
13 Eylül 1980 - Türkiye'de Kenan Evren devlet başkanlığı görevini üstlendi. Millî Güvenlik Konseyi'nden yapılan açıklamada AP genel başkanı Süleyman Demirel, MSP genel başkanı Necmettin Erbakan ve CHP genel başkanı Bülent Ecevit'in güvence altına alındıkları bildirildi.
13 Eylül 2002 - Cezayir'de İslamcı militanlar Kuzey Cezayir yolunda 11 sivili öldürdü.
Bugün kimlerin doğduğuna gelince:
13 Eylül 1739 - Grigoriy Potyomkin, Rus general ve devlet adamı (ö. 1791)
13 Eylül 1818 - Gustave Aimard, Fransız yazar (ö. 1883)
13 Eylül 1819 - Clara Schumann, Alman piyanist ve besteci (ö. 1896)
13 Eylül 1842 - John Hollis Bankhead, Amerikalı politikacı ve senatör (ö. 1920)
13 Eylül 1851 - Walter Reed, Amerikalı bakteriyolog (ö. 1902)
13 Eylül 1857 - Milton S. Hershey, Amerikalı çikolata imalatçısı (ö. 1945)
13 Eylül 1874 - Arnold Schoenberg, Avusturyalı besteci (müzikteki 12 ton yöntemini geliştiren) (ö. 1951)
13 Eylül 1876 - Sherwood Anderson, Amerikalı yazar (ö. 1941)
13 Eylül 1903 - Claudette Colbert, Amerikalı aktris (ö. 1996)
13 Eylül 1916 - Roald Dahl, Galli roman ve kısa öykü yazarı (ö. 1990)
13 Eylül 1922 - Yma Sumac, Peru asıllı Amerikalı soprano (ö. 2008)
13 Eylül 1924 - Maurice Jarre, Fransız besteci (ö. 2009)
13 Eylül 1941 - Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı.
13 Eylül 1942 - Sait Sökmen, Türkiye’nin ilk bale koreografı.
13 Eylül 1944 - Jacqueline Bisset, İngiliz aktris
13 Eylül 1954 - Serra Yılmaz, Tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve çevirmen.
13 Eylül 1958 - Ayşenur Yazıcı, Sunucu ve yazar.
13 Eylül 1960 - Kevin Carter, Güney Afrikalı fotoğrafçı ve Pulitzer Ödülü sahibi (intihar) (ö. 1994)
13 Eylül 1961 - Dave Mustaine, Amerikalı müzisyen.
13 Eylül 1965 - Fikri Işık, Siyasetçi ve hukukçu.
13 Eylül 1971 - Stella McCartney, İngiliz moda tasarımcısı.
13 Eylül 1975 - Serkan Ercan, Sinema, tiyatro oyuncusu ve TV programcısı.
13 Eylül 1977 - Fiona Apple, Amerikalı müzisyen.
13 Eylül 1984 - Burcu Altın Akdoğan, Oyuncu.
13 Eylül 1993 - Niall Horan, İrlandalı şarkıcı ve söz yazarı.
Bugün kimler ölmüş derseniz?
13 Eylül 81 - Titus Flavius Vespasianus, Roma İmparatoru (d. 39)
13 Eylül 1506 - Andrea Mantegna, İtalyan ressam (d. yaklaşık 1431)
13 Eylül 1592 - Michel de Montaigne, Fransız yazar ve düşünür (d. 1533)
13 Eylül 1598 - II. Felipe, İspanya Kralı (d. 1527)
13 Eylül 1705 - Tökeli İmre, Macar Kralı (Osmanlı Devletine sığınan) (İzmit'te) (d. 1657)
13 Eylül 1871 - Şinasi, Osmanlı gazeteci, yayımcı, şair ve oyun yazarı (d. 1826)
13 Eylül 1872 - Ludwig Andreas Feuerbach, Alman filozof (d. 1804)
13 Eylül 1894 - Emmanuel Chabrier, Fransız besteci ve piyanist (d. 1841)
13 Eylül 1928 - Italo Svevo, İtalyan yazar (d. 1861)
13 Eylül 1946 - Amon Leopold Göth, Alman SS subayı ve II. Dünya Savaşı sırasında Polonya'daki Plaszow Toplama Kampı'nın kumandanı (idam) (d. 1908)
13 Eylül 1967 - Şerif Muhittin Targan, Besteci, ud ve çello virtüözü, portre ressamı (d. 1892)
13 Eylül 1970 - Refik Ahmet Sevengil, Gazeteci ve tiyatro tarihçisi (d. 1903)
13 Eylül 1971 - Lin Biao, Çinli asker ve siyaset adamı (uçak kazasında) (d. 1907)
13 Eylül 1977 - Leopold Stokowski, İngiliz orkestra şefi (d. 1882)
13 Eylül 1991 - Metin Oktay, Galatasaraylı ünlü futbolcu (d. 1936)
13 Eylül 1996 - Tupac Amaru Shakur, Amerikalı rap müzik ve Hip-Hop sanatçısı (d. 1971)
13 Eylül 1998 - Necdet Calp, Bürokrat ve siyasetçi (Halkçı Parti'nin kurucu Genel Başkanı) (d. 1922)
13 Eylül 2001 - Dorothy McGuire, Amerikalı aktris (d. 1916)
13 Eylül 2008 - Kemal Kafalı, Mühendis, bilim insanı ve eğitimci (d. 1921)
Bugün olan başka şeyler de var tabii.
Ama bunlar benim seçtiklerim.
Sevgiyle, huzurla ve ille de aşkla başlıyoruz yine sabaha.
Sağlıklı, kolay ve olabildiğince keyifli bir gün diliyorum hepinize.
Gülümsemeyi de unutmuyoruz elbette.
Merhaba Türkiye.
Merhaba Pazar.
Merhaba #HaberHürriyeti okurları...
Hatice Nayır
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.