Suriye savaşı sonrası gelinen çıkmaz sokakta, “kim kazandı” tartışması yapılıyor tüm tv ekranlarında.
Oysa ne savaş bitti ve ne de kazanan var orta yerde.
Kaybedilen sadece zaman.
Kaybedilen zaman, üstelik devamlı kaybeden halklar.
Yaşanan acılar, hiçbir devlete, hiçbir halka fazla bir şey ifade etmiyor.
Etmiyor olmalı ki, yaşanan acılar insanlığın kurtarılmasına çare olmuyor nedense.
Henüz bitmemiş savaşta, bugün gelinen noktaya sevinenler dahi var…
Oysa…
Suriye’nin kaça bölündüğünü Esat bile bilmiyor.
Suriye’de ölenlerin sayısını tespit hayli zor.
Yerini yurdunu terkedenlerin yaşadıkları acılar Amerikalıların, ya da Rusların umurunda mı sanıyorsunuz?
Kesinlikle hayır.
Her emperyal güç, kendi halklarına bir şeyler kazandırmak için savaşların devamını istiyorlar.
Küçük devletler ise kurulan tuzaklardan ve kıskaçtan kurtulamıyorlar.
Küçük devletleri tuzağa düşüren emperyal güçlerin kendi aralarındaki denge de hiç bozulmuyor nedense…
Hep kazanıyorlar…
Bir fazla, ya da bir eksik ama devamlı kazanıyorlar.
Oysa biz, komşumuzla girdiğimiz savaşta kazandığımızı sanıyoruz…
Şu an, büyük devletlerin yardımı ile bir noktaya sürüklendik ama ne olacağını kestirmekte güçlük çektiğimiz noktadayız.
Erkenciler var iktidara yakın kesimde …
Zafer çığlıkları atan…
Çok erken…
Ne Amerikan yönetiminin söyledikleri gerçek…
Ne Putin’in çözüm formülü…
Bu savaş daha çok su kaldırır.
Dikkat edin biraz.
Amerika ve Rusya’nın liderlerini iyi analiz edin.
Ya da, her iki ülkenin karar noktasındaki “devlet aklı”nı iyi inceleyin.
Liderlerin hiç biri “dahi” değil.
Hiç biri, dünyanın en zeki insanı değil.
Hatta hiç biri kurnaz filan değil.
Ammaaaaa…
Her ikisi de bir “ölüye mezar satacak” kadar uzun vadeli bir planı hayata geçirmek için cin gibi davranmaya çalışıyor…
Bizimki farklı…
Sayın Erdoğan ise karşıdan hızla koşup gelen iki dev file, aynı anda çelme takmaya çalışıyor.
Çalışmanın ötesinde “ filleri bir tekmeyle düşürdüm ve nihayet kazandım” sanıyor…
Oysa filler hala ayakta, hala hayatta ve çizilen başka başka sınırlara doğru, yeni bir Suriye haritası yönünde koşmaya devam ediyorlar.
Sahi biz neredeyiz?
Ve neyi tartışıyoruz.?
www.haberhurriyeti.com / Sezai Bayar
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.