Ah Adalet Ahhh!

Evettt, nerede kalmıştık diyerek başlıyoruz yazmaya. İlk önce şunu söylemeliyim, yazmama nedenim birilerinden korktuğum için, beni sindirdikleri için değil. Ruhen biraz yoruldum sanki. Bazı arkadaşlara ‘’kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz’’ dediklerinde kızmıştım, ama galiba haklılık payları varmış. Kendimiz çalıp, kendimiz oynuyoruz ama, en azından susmuyoruz diye düşündüm ve şu sağır sultanları biraz daha rahatsız edeyim dedim.

Sağır sultanlar devreye girince sorunlar da otomatikman poliscanların sorunları oluyor.

Bu yazı vefat eden Adalet!! teyzenin anısınadır.. Bu da nereden çıktı demeyin yazıyı okuyunca siz de rahmet okuyacaksınız Adalete..

Mağduriyet yaşayan yaklaşık 1500 kişiden haberdar olup, sağır sultanı oynayanların da okuması dileğiyle, çünkü bu insan hakları ihlalidir, toplu mobbingdir, vebal almaktır.

Konu kısaca şöyle. Aslan gibi evlatlar, iş bulamadıkları için değil, polis olmak için POMEM’e (Polis Meslek Eğitim Merkezi) başvuruyorlar, eğitimlerini bitirip sağlık kontrolünden geçirilip ‘’tamam sen polis olabilirsin’’ diye okuldan mezun edilirler. Yemin törenine 2 gün kala bizim aklı evvelleri şeytan mı dürtüklüyor bilinmez abuk subuk sağlık nedenleri ile göreve başlamış ya da göreve başlamayı bekleyen poliscanların sağlık kontrolünden geçemediği için EGM ile ilişikleri kesilir. Yani sağlık kontrolünden geçirip okula alıp eğittiği kişiyi, tam göreve hazırken sağlıklı değil diye resmen harcıyorlar.

Sağlık nedeni ile denilince aklınıza polis olmaya engel sağlık nedenleri gelmesin, bu kararı verenlerin nedenleri resmen bahane.

Bu bahanelere örnek olarak, katarakt ameliyatı olması (ki göz bu durumda daha iyi görür), böbreğinde taş olması, (milimetrik taş nerelerine dokundu onu da bilemedim,), kan değerinin düşük olması, troit değerlerinin yüksek olması, aaa senin gözlüğün var, gözünün üzerinde kaş mı var senine kadar getirmişler olayı.

Yani bu sağlık sorunları, eğer polislik mesleğini yapma konusunda engel teşkil edecekse insanları neden okula alıp bir de mezun ettiniz ki?

Sonra insafa mı geldiler, seçimler mi yaklaştı bilinmez lütfedip bir kanun değişikli ile eğitim ve öğretime devam edip mezun olan polis memuru veya polis amiri olarak Emniyet Hizmetleri Sınıfına atanan (yani sicil almış) ama sağlık nedeniyle yargı gereğince Devlet memurluğundan ilişiği kesilmiş olanların Genel İdare Hizmetleri (GİH) sınıfına açıktan atanabilmelerine imkan tanıdılar.

Benim aklımın almadığı sağlık nedeni ile devlet memurluğundan ilişiği kesiliyor, sonra yine devlet memuru olması için kanun çıkarılıyor. Madem böyle bir ihtimal vardı neden bu insanlar senelerce mahkeme kapılarında beklemek zorunda kaldı diye soramıyorum ne yazık ki.

Böyle bir kanun çıktı ama, başvuru süresi 6 ay ile sınırlandırıldı. Farkındaysanız aynı 3600 ek göstergedeki gibi, sicil almışlar ve sicil almamışlar diyerek yeni bir ayrımcılığa imza attılar.

Oysa haksızlığa uğrayanların aralarında sicil hakkı için mahkemeye başvurup, mahkeme kararı bekleyenler vardı. Mahkemeler de zaten Adaletin cenaze töreninde olduğundan karar geç açıklanınca bir kısım poliscan bu başvuru süresine yetişemedi.

Benim aklım diyor ki, bir kaza yaşamıştır silah tutacak eli çalışmıyordur, ‘’kusura bakma seni polis yapamam’’dersin. Ama İleri zamanda sorun yaşatabilecek kataraktan ameliyat olup daha iyi görme duyusuna sahip olana sen neden polis olamazsın diyorsun ki. Bunun tek açıklaması var ama yazarsam kesin başım belaya girer yazmıyorum.

En acı olan ise her zamanki oyalama politikası. Meclise taşınan bu sorunun, çözüme bağlanamaması. Siyasilerin MIŞ gibi yaparak umursamaz tavırları. Umut içerisinde bekleyen bu insanların umutlarını, yaşam sevinçlerini çalıyorlar. Oysa seçimler yakın. 1500 mağdurun birer yakını olsa ki bu sayı daha fazla, 3000 oy eder, benden söylemesi.

Polis olarak görev almaya hazır Yaklaşık 1500 kişinin sesi olmak için tek çaba gösteren Emniyet Teşkilatı Sendikasına ve sayın başkanımız İsmail Okumuş’a destek ve çabaları için buradan teşekkür etmek istiyorum.

Polis için sendikanın ne kadar gerekli olduğunu her fırsatta yazıyorum yeniden yazacağım. Lütfen Sendikanıza sahip çıkın, size sözde değil özde destek veren tek kuruluş olduğunu göreceksiniz.

Evet sayın sağır sultanlar ve her fırsatta eline telefonu alıp sağır sultanlara nacizane istekte bulunan siyasiler, sizce mağdur olan bu gençlerin sesini duyma zamanı gelmedi mi?

Can gazilerimi, yürek yangınım şehitlerimi, canım babamı can Burağımı sevgi minnet ve özlemle anıyorum.

Beyhan Biçkin Kozanoğlu / bbickin35@hotmail. com

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Beyhan Biçkin Kozanoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.



İZMİR MARKALARI

Şehir Markaları arasındaki yerinizi alın, fırsatı kaçırmayın

+90 (232) 246 82 46
Reklam bilgi