Hiçbir halk normal şartlar altında (veya 'hayatın doğal akışında' diyelim!) diğerleriyle düşman olmaz, savaşmaz...
Yapılan (yaptırılan yani!) egemenlerin kendi kirli çıkarları uğruna din, mezhep, ırk, millet, soy, sop bahaneleriyle insanları birbirlerine acımasızca kırdırmasıdır hep...
Bugün Gazze’de yaşananlar özelinde; ne Yahudi halkının Araplarla (Filistinlilerle), ne de Arap halkının Yahudilerle bir kini, nefreti, düşmanlığı yoktur, olamaz...
Eğer bir suçlu aranıyorsa, bu kanlı, pis, akıl ve mantık dışı çatışmadan kimin, kimlerin ne tür çıkarları vardır, ona bakmak gerekir sadece...
Zaten bu durumu gören, görebilen herkes; Yahudisi, Arabı ve diğerleri, tepkilerini apaçık göstermekte...
Göstermeliler!..
Ama bu acıya ve cinayetlere sebep olanlar yargılanıp cezalarını çekecekler mi peki?..
Hepimiz biliyoruz ki, hayır! Yaptıkları her şey yanlarına kâr kalacak ve (ne yazık ki!) bunu gayet iyi bildikleri için bu denli pervasızlar...
Umalım ki, bir gün devran döner ve homo sapiens evrim yolculuğunda vahşi/yırtıcı hayvanlıktan bir üst aşamaya geçer...
Umarım.
Ve hayal bu ya; Gazze’de, Ortadoğu’nun diğer bölgelerinde, Afrika’da, Asya’da ve dünyanın her köşesinde yaşanan onca acıyı, ölümü, yıkımı, açlığı, sefaleti gördükçe, şöyle bir dünya düşlüyorum bencileyin:
- Birleşmiş Milletler Teşkilatı, tüm üye ülkelerin birer oy hakkına sahip olduğu bir 'Meclis' statüsüyle, bir temel 'Evrensel Anayasa' doğrultusunda ortak bir hukuk metni (Ceza kanunu, Ticaret kanunu, Medeni kanun vs) hazırlayıp, hemen ardından kendini feshetse mesela....
- Sonra bütün sınırlar kaldırılsa mesela...
- Sonra bütün ordular lağvedilse mesela.... (Güvenlik açısından, sadece yerel yönetimlere bağlı kolluk kuvvetleri kalsa mesela!)
- Sonra, dünya çapında tüm yerel yönetimlerin eşit oranda -ve ağırlıkta!- temsil edeceği bir 'evrensel' parlamento kurulsa, tüm ortak kararlar burada alınsa ve bu parlamentonun gözetiminde uygulansa mesela...
- Ve sonra, istisnasız tüm insanlara -tek bir ülke vatandaşı gibi!- dünyanın her yerinde sorgusuz sualsiz seyahat, yaşama ve çalışma özgürlüğü verilse mesela...
Ne dersiniz, gelecekte bir gün gerçekleşme ihtimali olabilir mi, yoksa yalnızca saçma sapan hayaller midir tüm bunlar?..
Kim -gerçekten!- ister, kim -gerçekten!- istemez böylesi bir dünyayı?..
Ve diyelim, gerçekleşseydi eğer, nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk acaba?..
Murat Hiçyılmaz / murat_hicyilmaz@ yahoo.com
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.