Ufacıktık, büyüdük.Büyüdük, büyüdük, büyüdük.Uğur Dündar’la büyüdük.Ekmek fırınlarını, pastaneleri, lokantaları basmasa belki de sağlıklı kalamazdık.O’na borçluyuz.Kimin ne yaptığını, kul hakkı, yetim hakkı yediğini bilmezdik.O bize gösterdi.Haramın kötü bir şey olduğu tee o dönemlerde beynimize yerleşti.Ne zaman aklıma kötülük gelse, önce Yaradan ve babam gelir aklıma, sonra da elinde kocaman mikrofonuyla Uğur ustam.Bir insan evladı, bu kadar mı mütevazi olur.Vasıfsız, niteliksiz, kendini yetiştirmeyen, eğitmeyen nice ünlümsülerin havasını, afrasını tafrasını gördüm, yaşadım.Bu şahsiyetler bir de Uğur abiyi görsün.Boy pos, göz, karizma, ses, Türkiye Güzeli eş, 3 evlat, hepsi O’nda.Bir gıdım kibir yok, ama.Emniyet mensuplarına, polislere, özel güvenlik görevlilerine, personele, gazetecilere, selamını eksik etmez.
Hali hatrını soranlara yanıt da verir.Öyle bacaklarını ayırıp bön bön de bakmaz.Altınordu ve Göztepe maçlarına gelir, Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı’na.Futbol oyun kurallarını da, topu da iyi bilir.
Fırtına, ayaz, sıcak demeden geldi, izledi valla.Efendi gibi, tarafsız kalmaya çalışarak, heyecanını aşırı göstermeden.Biliyorsunuz Fenerbahçe’de yöneticilik de yaptı.Keşke her yönetici böyle olsa.Kuralları biliyor, anlıyor, yetmez mi ?Yıllar önce 1990’lar, aynı çatı altındayız.Uğur abi Hürriyet İstanbul, biz İzmir’de.Arada sırada gelirdi İzmir Hürriyet Büro’ya.Kapıdan bir girişi vardı ki.Kafası havalandırma borusuna çarpacak diye korkardım.Eğilerek yürürdü.Masamın önünden geçerdi.O zamandan beri sever ve sayarım.50.yılı meslekte.Araştırmacı gazeteciUğur Dündar Usta Gazetecinin Sıradışı Serüveni.Gökmen Ulu yönetmen, Kadir Çankaya yapımcı, Yılmaz Özdil de katkı sağladı.Sadece Uğur Dündar yok.
Müjdat Gezen, Yılmaz Özdil, Metin Akpınar, Haluk Şahin, Halit Kıvanç, Bekir Coşkun, İlker Başbuğ, Güneş Tecelli, Murat Ergün, Orhan Baykal, Ayşenur Arslan, Mustafa Hoş, Azizi Yıldırım, Emin Çölaşan, Umur Bugay, Yalçın Pala, Mine Özbek, Ferda Öngün, Atilla Köprülüoğlu, Şaban Sevinç ile Sedef Kabaş da var, belgeselde.Ücretsiz, davetiyesiz, hamili kart yakinimsiz.Gelin, izleyin, dinleyin.3 gösterim olacak.İlki 18 Mayıs günü saat 21’de İzmir Güzelyalı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde.2.’si25 Mayıs’ta İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 3.’sü de 29 Mayıs’ta Ankara Nazım Hikmet Kongre Merkezi’nde.82 dakika sürüyor.VAR’a gidilirse, su molası da verilirse süre biraz uzayabilir.Giriş ve jenerikte Fazıl Say’ın ‘Kumru’ adlı eseri yer alacak.Klasik müzik bestecisi Can Atilla’nın da ‘İnanç ve Zafer’ isimli eseri 50 Yıl belgeselinde kullanıldı.İsimlerini yazdığım kişilerle de röportajlar yer alıyor.Gazeteci büyüğüm Atilla Köprülüoğlu da katkıda bulundu ayrıca da renk katacak.İftar saatine göre de ayarlandı.Saat 21’de başlayacak, Allah razı olsun düşünenlerden, işte demokrasi.Umarım harika bir akşam olacak.Yakışır Uğur abime.Haftaya pazar günü de maça bekliyoruz sizi.Göztepe’nin Ankaragücü ile oynayacağı kader maçına.Göztepe düşmeyecek.Her şey daha güzel olacak, hatta çok güzel olacak.Yaşasın Uğur Dündar, yaşasın İzmir, yaşasın Göztepe.
www.haberhurriyeti.com / Metin AYDINOĞLU