O konuşmamdan sonra o zamanın FİFA kokartlı bir hakemi, bakın bana ne dedi? Bu kadar bilimsel bir konuşmaya ne gerek vardı, a hocam… Bu mankafalar anlamazlar ki? İşte böylelikle 1999 yılından günümüze…
Haziran 1999 Otel Fantasia’da hakem kursu var.
Kursta hakemlere power point ile bir sunum yapıyorum.
Federasyon başkanı Sayın Haluk Ulusoy.
Toplantı onun otelinde yapılıyor.
Önsözle başlayalım isterseniz.
Bakın neler demişim.
Değerli başkan, sevgili hakem kardeşlerim.
Bugün sizlerle birlikte olmaktan büyük
mutluluk duyuyorum.
Konumuz hakem ve sakatlıklar.
Hakem, insana nasip olan en olağan üstü ve en süper makineye sahip. Bundan, büyük gurur ve mutluluk duymalıdır.
Evren Big Bang patlaması ile start aldıktan sonra, büyük bir süratle büyümeye başladı.
Ardından, hidrojen ve helyumdan oluşan yıldızlar ardı ardına sıralandı.
Yıldız kümeleri galaksileri oluşturdu.
Bu yıldızlardan birinde, güneş sistemimizde, yeryüzümüz yerini aldı.
Yeryüzünde, belki de hiçbir gezegende olmayan harikulade bir şey gerçekleşti. Yani, yaşam başladı.
Yaşam sonunda, insan adındaki harikulade makine ile doruğa ulaştı.
Bu olağanüstü makinalardan birine de, sizler sahipsiniz.
Bu makinayı kullanmayı becerenler, yaşam sürelerinde büyük işler başardılar.
Bu konuşmamda, sizlere biraz da olsa, bu süper makinayı tanıtabilmek istiyorum.
Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi, sporda da bu harika yapıttan büyük verimler alanar oldu.
Bunların içinde, hakemler de var.
Bir Sulhi Garan, Doğan Babacan, Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek ve Erkan Göksel, aklıma gelenlerden sadece birkaçı.
Onlar, sizlere, engin deneyimlerini sunuyorlar.
Umut ederim istifade edersiniz.
Bu seminerin harikulade bir şekilde organize edildi.
Hakemlik yaşamınızda katkıda bulunacağını, ümit ediyorum.
Evren milyarlarca yıl önce büyük patlama ile başladı.
Dünya Evrendeki yerini aldı.
Yaşam için, altyapı oluştu.
Ardından, önce suda ve sonra karada yaşam başladı.
İnsan yaşamı içi bütün şartlar oluşmuştu.
Olağanüstü makine yani insan, günümüzdeki ileri bilim çağına ulaşılana kadar, büyük zorluklar çekti.
Tabiatla, yaşam savaşı verdi.
Bu savaşı kazandıktan ve toplumsal hayata başladı.
Sonra, ne yaptı?
Çoğu zaman hemcinslerini sevmek yerine onlara saldırmayı, yok etmeyi yeğledi.
İmparatorluklar kurdu.
Arenalarda insanları arslan ve kaplanlara yem, etti.
Arada iyi işler de, yapmadı değil.
Örneğin, spor yapmasını öğrendi.
Arenalarda artık zevk için öldürme zamanı bitmişti
Yerini, modern stadyumlarda kardeşlik içinde yarışanlar almaya başladı.
Atletizm, tenis, jimnastik, yüzme gibi rakiple doğrudan ilintiye girilmeyen spor dalları vardı.
Bu dallarda kazanma hırsı, rakibi sakatlama eylemine dönüşecek zemini bulamadı.
Kendisi sakatlandı.
Ancak rakibine zararı olmadı.
İkili mücadele ile birlikte, sporcunun kazanma hırsı rakibi için tehlikeli olmaya başladı.
Sakatlanmaları önlemek ve oyunu sağlıklı sürdürebilmek için, kurallar bulundu.
Kağıt üzerindeki kuralları, pratikte uygulayacak birilerine gerek vardı.
Uygulayıcılara hakem dendi.
Böylece hakemlik başladı.
Kısa sürede meslek oldu.
Hakemlik, tenis, jimnastik, atletizm ve yüzme gibi dallarda, hakemlik kolay yapılabilir.
Örneğin tenis maçını tam tamına 12 hakem idare ediyor.
Elektroronik aygıtları da bu sayıya şekilde hata yapma oranı düşüyor.
Siz futbol hakemlerinin, işi zor.
Kararınızın temyizi yok.
Sporcunun maçı sağlıklı bitirebilmesi de, çoğunlukla sizlere bağlı.
Bunun için, süper makinanızı çok iyi kullanmanız gerekiyor.
Bu konuşmamda, hakemlere hareket sistemimizi ve olası sakatlıkları yeterine anlatmaya çalışmıştım.
P.Point gösterisinde resimler kullandım.
Arzum, onlara sporcunun nerelerinden ve nasıl sakatlanabileceklerini anlatabilmekti.
Gün geldi futbol dev stadyumlara taşındı.
Futbol artık milyonlar tarafından izlenmeye başladı.
Dünya kupaları yapıldı.
Hakemler giderek ön plana çıktılar.
Kimisi, iyi yönetimi ile…
Kimisi ise, maçı berbat ederek.
Örneğin Sulhi Garan, Doğan Babacan ve Erkan Göksel iyi yönetenlerdendiler.
Ya maçları berbat edenler?
O kadar çok ki!
Say say bitmez.
O konuşmamdan sonra o zamanın FİFA kokartlı bir hakemi, bakın bana ne dedi?
Bu kadar bilimsel bir konuşmaya ne gerek vardı, a hocam…
Bu mankafalar anlamazlar ki?
İşte böylelikle 1999 yılından günümüze
Palabıyık ve onun gibilerine geldik.
Sayacak o kadar çok isim var ki!
Hangisini söyleyelim.
Hakem dediğin maçı seyredilir düzeyde tutmak, seyirciye idaresi ile kendisini alkışlatmak olmalıdır.
Onlar ne yapıyorlar?
Şimdilerde futbol oynanan arenaları, gladyatör arenalarına döndürebilmek için, ellerin geleni arkalarına koymuyorlar.
Gladyotörler zaten sahadalar.
Son maçta V.P her şeyi denedi.
Hem oyuncuları hem de seyircileri zıvanadan çıkartmak için.
Hakem bey ne yaptı?
İş çığırından çıkana kadar, seyretti.
Bakın, kaç gündür spor gazetelerinin
manşetlerinde kimler var?
Geri gidelim.
Beşiktaş kulübünde Pascal Nauma diye
Bir futbolcu vardı.
Gene bir BJK-FB maçı oynanıyordu.
Gol attı.
Ardından elini bir yerlerine götürdü
Federasyon 7 ay ceza verdi.
Hemen ardından, BJK yönetimi de onu kadrosundan ihraç etti..
Peki V.P’ye ne yapıldı.
Hiçbir şey.
Hadi bakalım, Sayın Yusuf bir Namoğlu.
Çıkın da, bir şeyler söyleyin….
Yoksa resimlere falan bakmıyor musunuz?
V.P ne diyor?
Altta falanca vardı da, onu düzelttim.
Herhalde falanca, kayması gereken zamana göre ayarlanmış.
Zaten bunu daha önce de yaparmış..
Falan filan.
Peki ya Futbol Federasyonu başkanı Sayın Demirören.
Daha onun ağzından, bir şey duymadık.
Ben bugün sizlere, 1999 yılında hakemlere neler anlattığımı neden yazdım.
O zamanlardan, bu günleri görebildiğim için.
Umarım bir daha böyle şeyler yaşamayız…
www.haberhurriyeti.com / MEHMET FUAT ABUT
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.