Normal röntgenden onlarca kat fazla radyasyon verilmesine neden olan tomografi çekimlerine dünya ülkelerinden yasaklamalar geliyor. Tomografiyle vücudun maruz kaldığı radyasyon ise Hiroşima’da atom bombasından kurtulan kişilerdeki kadar.
www.haberhurriyeti.com / SAĞLIK
İNGİLİZ Sağlık Bakanlığı (Nisan 2010) kritik bir karara imza atarak sağlıklı kişilerin vücut tomografisi çektirmesine yasak getirdi. Bu yasağa gidilmesine gerekçe olarak tomografi sırasında yayılan ve vücuda nüfuz eden radyasyon oranının çok yüksek olması gösterildi. Tomografi çektirmek geçen yıllarda osteoropoz, kalp rahatsızlığı, damar tıkanıklığı ve diyabet gibi hastalıkları önceden tespit edebildiği için sağlık uzmanları tarafından sıklıkla tavsiye ediliyordu. Sağlıklı bireylerin her 5 yılda bir tomografi çektirmesini öneren doktorların bu tavsiyesi üzerine harekete geçen bakanlık tüm vücudu tarayan tomografinin normal bir röntgenden 400 kat daha fazla radyasyon yaydığını tespit edince yasak kararı aldı. Tomografiye sağlıklı giren her 50 hastadan birinin maruz kalınan radyasyon nedeniyle çekim sonrasında kansere yakalandığı belirtildi.
1 TOMOGRAFİ 442 RÖNTGENE BEDEL
Yayınlanan raporda sık tomografi çektirenlerin vücutlarındaki birikmiş radyasyon seviyesinin II. Dünya Savaşı’nda Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarından kurtulanlarla eş seviyede olduğu belirtildi. Sıradan bir röntgen vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderirken tomografide daha detaylı bir görüntü elde etmek için art arda birçok ışın gönderiliyor. 2009 sonunda California Üniversitesi’nde görevli Prof. Rebecca Smith-Bindman’ın 1.119 kişiyi inceleyerek yürüttüğü araştırmada tek bir tomografinin 442 göğüs röntgenine ve 74 mamografiye (meme röntgeni) eş oranda radyasyon yaydığı ortaya çıkmıştı. Uzmanlar tomografideki bu riske karşın MR’ın hiçbir yan etkisi olmadığı konusunda görüş birliğine vardı. MR çekimleri sırasında sadece radyo dalgaları kullanılıyor. Bunlar da insan sağlığına zararsız.
ETKİLERİ 30 YIL SONRA ORTAYA ÇIKAR
* Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Türkiye’de bir çok insan tomografi çektiriyor. Hastaya x ışınlarının yani radyasyonun verilmesi kansere sebep olan şeydir. Bunlar vücutta kalıcı olduğu için yok edilemez. Hiç şikayeti olmayan bir kişiyi teşhis edelim diyerek tomografiye sokulmaz. İnsan tomografi çektirdiği anda kanser olmuyor. 30 ya da 40 yıl sonra ortaya çıkıyor.
* Prof. Dr. Murat Kınıkoğlu
Diğer tetkiklere göre üstün yönleri var ama kanser riskini artırması büyük bir dezavantaj. Baş ağrısı nedeniyle tomografiye giren 10 bin hastadan birinde beyin tümörü çıkıyor. Zararlı madde X ışınıdır. Tomografilerde, basit röntgen tetkiklerinden 50-200 kez daha fazla X ışını alınır. Küçük yaştakilerde ve hamile kadınlarda radyasyona bağlı kanserojen etki daha çoktur.
MR’IN YAN ETKİSİ YOK
Uzmanlar tomografideki bu riske karşın MR’ın hiçbir yan etkisi olmadığı konusunda görüş birliğine vardı. MR çekimleri sırasında sadece radyo dalgaları kullanılıyor. Bunlar da insan sağlığına zararsız.
MR NEDİR?
Vücudun herhangi bir bölgesinin kesitsel olarak görüntülenmesidir. MR cihazı dev bir mıknatıstan oluşmaktadır. İnceleme sırasında hasta cihaz masasına yatırılmakta ve dev mıknatısın içinde bulunan tünele masa ilerletilmektedir. İnceleme sırasında mutlaka hareketsiz durmanız gerekmektedir.
KARAR SADECE SAĞLIKLI BİREYLERİN TARANMASINA YÖNELİK
İngiltere’de tüm vücut bilgisiyarlı tomografinin yüksek radyasyon dozu alınması nedeniyle yasaklandığını belirtilen Türk Radyoloji Derneği açıklamasında, “İngiltere Sağlık Bakanlığı’nın tarafımızca da onaylanan haklı gerekçelerle aldığı bu karar, sadece sağlıklı bireylerdeki tarama amaçlı tetkiklere yöneliktir. Bu karar yıllık araç muayenesi yapar gibi belli aralıklarla tüm vücut bilgisayarlı tomografi yapılmasına yönelik bir işlemdir. Bu karar İngiltere dahil tüm dünyada gerekli tıbbi durumlarda uygun teknikle yapılan diğer bilgisayarlı tomografi tetkiklerini kapsamamaktadır. İngiltere Sağlık Bakanlığı’nca yasaklanan ve tamamen sağlıklı bireylerde tüm vücudun “herhangi bir hastalık var mı?” diye taranması, yurdumuzdaki yasal mevzuatta kabul edilen ve tıbbi olarak da yapılan günlük bir uygulama değildir” denildi.
GEREKSİZ ÇEKİMLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Bilgisayarlı tomografinin, temel olarak röntgen ışınlarını kullanarak kesit görüntülemesi yapan bir görüntüleme yöntemi olduğu ve tetkik sırasında hastaların belirli doz sınırlarında bir radyasyon etkilenimine uğradığı belirtilen açıklamada, “Bu dozun azaltılması önemlidir. Bu nedenle öncelikle gereksiz çekimlerin engellenmesi gerekmektedir. Günümüzdeki teknolojik gelişmelere paralel olarak geliştirilen Çok Dedektörlü Bilgisayarlı Tomografi cihazları ile çok kısa sürelerde tetkik yapmak ve yeni kuşak ‘Düşük Doz BT’ kullanmak ya da ‘Doz Optimizasyonu Yaparak’ hastaların aldıkları radyasyon dozunu mümkün olan en düşük seviyede tutmak için gereklidir” denildi.
KORUMA İLKELERİ TİTİZLİKLE UYGULANMALI
Türk Radyoloji Derneği açıklamasının sonunda, “Radyasyon kaynakları ile yapılan her uygulamada olduğu gibi bilgisayarlı tomografi çekimlerinde de bilimsel veriler, ulusal ve uluslar arası kurallara bağlı olarak oluşturulmuş Radyasyondan Korunma İlkelerinin titizlik ve özenle uygulanması gerekmektedir” uyarısında bulundu.
TOMOGRAFİ KULLANIMI HAKKINDA MECLİS’E VERİLEN SORU ÖNERGELERİ
TBMM’ye tomografi hakkında verilen soru önergesi ve Sağlık Bakanlığı’nın verdiği yanıtlar için aşağıdaki linki tıklayınız.
http://www2.tbmm.gov.tr/d23/7/7-13929c.pdf