Suriye sınırında güvenli bölge oluşturmak için başlatılan harekat ve sonucunda ABD’nin araya girmesiyle “ateş kes” noktasına sürüklenmemiz, devlet yönetme konusunda ne kadar çağın gerisinde kaldığımızı bize bir kere daha gösterdi.
Elin oğlu iç ve dış politikasını “günlük” planlamıyor.
“Dün, dündür” diyor belki ama en az bir asır sonrası planlıyor.
Yani bizlerin göremeyeceği yıllara yönelik planlar yapıyor.
Geçen günü Suriye konusunun tartışıldığı bir tv programında eski bir büyükelçimizin görüşleri dikkatimi çekti.
Aynı düzlemde ve aynı noktada düşündüğümü hatırladım.
Amerika ve Rusya, Suriye sorununu “çözüyormuş” gibi yaparlarken, bir yandan da bir asır sonrası Suriye haritasını da önlerine almış durumdalar. En azından önlerinde bir asır sonrası Suriye sınırlarını gösteren bir harita bulunuyor olmalı.
Yani bu şu demek: Bu bölgeden ne Amerika ve ne de Rusya çekilecek.
Her iki ülke de uzun vadeli planlarının, kendi halkları için nasıl yararlı olabileceğinin hesaplarını yapıyorlar.
İnanın bu konuda yıllardır, “kapı arkası” diplomasisi sayesinde yıllardır bir araya gelen heyetler vardır ve her an görüşüyorlardır.
Amerika ateş kes imzaladı ve bu bölgeden çekilecek ya, hikaye bütün bunlar.
Nereye çekilecek?
Adamlar PKK’yı yıllardır her yönüyle destekliyor ve besliyorlar.
Hatta eğitiyorlar.
Son olarak da kendilerini savunacak kadar silah ve mühimmat taşıdılar bölgeye.
Amerika bu.
Sevmediği, sevemeyeceği, etinden sütünden yararlanamayacağı bir ineğin önüne ot koyar mı sanıyorsunuz?
Kafalarına “Burada bir Kürt devleti kurulmalı” planını yerleştirmişler.
Hesapları “bugün “için değil.
Suriye’nin içine düştüğü çıkmazı kendi çıkarları için kullanıp bir-iki asır sonrasının hesabı içindeler.
Keza Rusya’da aynı çizgide.
Bizin derdimiz başka..
Başka ama Esat’ın şahsı ile Suriye halkının durumunu…
Esat’ın gelecek hesabı ile Suriye halkının geleceğini…
Özetle önce PKK ile değil Esat’la uğraşırken çıkmaz sokaklara savrulduk.
Hiçbir şeyi öngöremedik.
Şam’ın Emevi Camii’nde Cuma namazı kılmayı kolay sanan eski başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” safsatasını kendine rehber edinen Saray’ın Efendisi sayın Erdoğan’ın “ Eyyyy, eyyyyy”lerine takıldık ve bugünlere geldik.
Bugünlere gelmenin faturası Türk milletine çıkmaz inşallah.
Umarım zaman bizim lehimize çalışır.
Ama bilinen bir gerçek var ki onu kimse görmezden gelmesin.
Devlet adamlığı başka bir şey.
Devlet adamlığı ileriyi iyi görebilmektir.
Devleti yönetmek kolay sanıyorlar.
Oysa devleti yönetmek öngörmektir.
Öngörmek…
www.haberhurriyeti.com / Sezai Bayar
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.