TÜRKİYE’de oturmayan bir siyaset vardır. Bu siyasetin şekli ve durumu
ne olursa olsun, onun gideceği yolun iyi olup olmadığı halk nezdinde
pek de önem arz etmemektedir.
Neden mi?..
Tuttukları ve gönül bağı ile bağlandıkları partilerinin her hareketi
onlar için olumludur ve kendilerini ilgilendirdiklerine inanırlar.
Sormazlar…
Soruşturmazlar…
Hatta ve hatta sorgulatmazlar…
Oysa durum hiç de öyle değildir.
Bir defa Türkiye’de yaşayan her vatandaş, partilerinin durumunu ve o
günkü konumunu analiz ederek inceleseler, inanın bütün partiler
sınıfta kalır. Çünkü bugün halâ eksikliklerle dolu siyasi bir hayatı
gündeme taşıyan partilerimizin durumunu göremeyenler, ne yazık ki
neyin peşinden gittiğini bilememektedirler.
Burada bütün partilerin eksikliklerini ve ne yapıp da yapamadıklarını
sayarsak, inanın sayfalar yetmez. Ama biz burada, siyaset adamlarının
ve partilerinin yapmak istediklerini ama tüm olumsuzluklara karşı
onlara gönül vermiş halk kitlelerinin neden bir türlü onlardan
ayrılamadıklarına bakalım istedik.
AKP’YE GÖNÜL VERENLERE…
Diyorlar ki: “Benim partim AKP’dir. Onlarla gönül bağıyla bağlıyız.
Hele ki genel başkanla olan ilişkimiz muazzamdır. Tabii bir de Erdoğan
var ki, o bizim gönlümüzde ve kalbimizdedir. Allah katından indiğine
inanıyoruz (tövbe tövbe)… Bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük
siyaset adamıdır. Ona hayranız.”
ELEŞTİRİLER:
1– Peki be güzel kardeşim, bugün dolar 3 liraya çıkmışsa, bunu niye
eleştirmiyorsun?…
2– Bugün “Açılım yapıyoruz. Silahlar susacak ve analar ağlamayacak”
dediği halde bugün silahlar susmuyorsa, analar halâ ağlıyorsa niye
eleştirmiyorsun?..
3– Türk ordusunun şerefli subaylarının haksızlık sonucu Silivri’ye
hapsettiklerini itiraf eden iktidarı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin
onurunun kırılmasını korumak adına yönetimi niye eleştirmiyorsun?..
4– Ülkede ihracat durdu, niye eleştirmiyorsun?..
5– Güneydoğu kan ağlıyor, niye eleştirmiyorsun?..
6– PKK canileri şehirlerde kan kusuyor, iktidarını niye eleştirmiyorsun?..
7– Her gün şehit haberi geliyor, niye eleştirmiyorsun?..
8– Anayasa Mahkemesi pasifleştirilmeye çalışılıyor, niye eleştirmiyorsun?..
9– AKP hükümet kuramadı ama görev CHP’ye verilmedi, niye eleştirmiyorsun?..
10– Ve hepsinden en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti ibaresi bütün
tabelalardan indiriliyor, niye eleştirmiyorsun?..
CHP’YE GÖNÜL VERENLERE…
Diyorlar ki, “Benim partim CHP’dir. Atatürk ilke ve inkılaplarını
yaşatan ve her zaman ona gönül bağıyla bağlı olan partim, CHP’dir.
Hiçbir zaman hata yapmamıştır ve hata yapmak için de hiçbir lüksü
yoktur. Ama iktidar ve onun Saraylısı CHP’den sürekli şikayet ederek
yalan yanlış halkın kafasını çelmektedir. Ama bizim yolumuz düzdür.”
ELEŞTİRİLER:
1– “Eğer başbakan olursam özerkliği ilk önce ben yapacağım. Dersimli
Kemal’im ben…” açıklamasının bir hata olduğunu, niye
eleştirmiyorsun?..
2– “HDP mutlaka Meclis’e girmelidir. Yoksa AKP tek başına iktidar
olacak” sözünün yanında HDP Meclis’e girse de, girmese de AKP zaten
başbakanlığı vermeyeceğini bildiğin halde, Kılıçdaroğlu’nu niye
eleştirmiyorsun?..
3– Neredeyse Saadet Partisi’ne kadar ittifak edecek kadar düşen bir
CHP’yi bu hale getirenleri, niye eleştirmiyorsun?..
4– “Çatı adayımız Ekmeleddin” diyerek siyasetin neresinde olduğu
bilinmeyen ve özel hayatından tutun geçmişteki çalışmalarından
kimsenin kuvvetli bilgisi olmadığı halde zoraki cumhurbaşkanı adayı
yapılarak CHP içinden vekil atmalara kadar uzanan gelişmeleri, niye
eleştirmiyorsun?..
5– Süheyl Batum gibi Anayasa profesörünü, Meclis’in Anayasa
Komisyonu’nda yaptığı itirazlarını durdurmak için Genel Başkan
Kılıçdaroğlu tarafından gönderilen vekilin “İtiraz etme, Genel Başkan
böyle istiyor” açıklamasını, niye eleştirmiyorsun?..
6– Meclis’te 184 vekilin gensoru önergesi verip Cumhurbaşkanı’nın 105.
maddeyi ihlal ettiğini gündeme getirmesi yeterliyken, CHP’nin ana
muhalefet partisi olarak bu konuyu neden gündeme getirmediğini, niye
eleştirmiyorsun?..
7– Emine Ülker Tarhan gibi CHP’ye gönül vermiş bir vekili… Gezi
olaylarında en önde hareket ederek gençleri korumak maksadıyla
Türkiye’nin her yöresini adımlayan gerçek vatanseveri “partiden atmak
için cana başla çalışan” CHP yönetimini, niye eleştirmiyorsun?..
8– Cumhurbaşkanlığı seçiminde Baykal’ın ani bir karar alarak (CHP’ye
hiç de yakışmayan düşünceyle bireysel hareket ederek) Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile görüşmesini, niye eleştirmiyorsun?..
9– Emine Ülker Tarhan ve Süheyl Batum ve buna benzer değerli
vekillerin partiden ayrılmalarına sessiz kalarak (güya bu vekiller
CHP’yi yanlış tanıtıyormuş gibi) hareketle… Hiç olmayacak işi yapan
ve yanına başkan yardımcısı sıfatıyla aldığı Saadet Partili
Bekaroğlu’nu gerçek CHP’lilerin üzerine getiren partini, niye
eleştirmiyorsun?..
10– “Seçim güvenliğini sağlayamıyorlarsa istifa etsinler” diyen
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının yerinde olması için gerçek siyaset
anlayışının ve demokrasinin gerçekleşmesi için halka inmeyen CHP’yi,
niye eleştirmiyorsun?..
MHP’YE GÖNÜL VERENLERE…
Diyorlar ki, “Benim partim MHP’dir. Atatürk ilke ve inkılaplarını her
zaman savunan ve bunu araç değil amaç edinen bir partidir MHP. Bugünkü
bozuk giden hem ekonomiyi ve hem de siyasi tutarsızlıktan kaynaklanan
asayiş olaylarını bir tek biz halledeceğiz. 1 Kasım’da huzur ve
sükunetle kan ve ölüm arasında oylama yapılacak. Ya terör Türkiye’yi
yıkıp yok edecek, ya da sandıktan yetki almış MHP, terörün ve
hainlerin kökünü kazıyacaktır.”
ELEŞTİRİLER:
1– Demokratik ve laik sistem içinde siyasi duruşunu her zaman milli
olarak sergileyen MHP “Ben buyum” derken… Muhafazakar kanattaki
milliyetçileri AKP’nin… Aynı şekilde Laik ve ulusalcı kesimi de CHP
temsil ediyorsa… O halde MHP’nin hangi doğrultuda ve kimi temsil
ettiğini (veya edeceğini), niye eleştirmiyorsun?..
2– Her ne kadar ideal düşünceleri tam isabet olarak yorumlansa da…
Yükseliş ve kazanım açısından yeni stratejik alternatif politikalara
uyum gösterememesi ve buradan doğan eksikliğini algılayamamasını ve
giderememesini, niye eleştirmiyorsun?..
3– CHP’nin kendisine sunduğu “Koalisyonda ilk başbakanlık teklifini”
kabul etmeyişiyle, hayatının en büyük hatasını gerçekleştirirken, niye
eleştirmiyorsun?..
4– 7 Haziran seçimlerinde Türk milleti sandık başına giderek “CHP -
MHP - HDP”ye “Oylarımız siz üçünüze. Seçimden sonra üçünüz birleşip
AKP’den bizi kurtaracaksınız” mesajını verdiğinde MHP’nin sözünde
durmamasını, niye eleştirmiyorsun?..
5– Ekmeleddin inadıyla (Tıpkı CHP’nin yaptığı gibi) Türk toplumunu
tanımadığı bir kişiye kilitlemeye çalışması yüksek derecede küskün
oyları artırırken, niye eleştirmiyorsun?..
6– 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan tabloya bakarak, “Biz
MHP olarak başbakanlık istemiyoruz. Biz ana muhalefet olarak Meclis’te
kalmak istiyoruz” derken, niye eleştirmiyorsun?..
7– Sürekli CHP’yi HDP potasına koyarak kendini ortamdan sıyırmaya
çalışması… Ayrıca Hem AKP ve hem CHP ikilisini şikayet ederken,
kendisinin de “AKP tarafından gelecek teklife açık oluşunu” söylerken,
niye eleştirmiyorsun?..
8– Bahçeli, milletvekillerine ve ülkücü ocaklı gençlere gezi
olaylarıyla ilgili olarak “Gezi parkına gitmeyin. “Eylem yerine gidip
destek vermek isteyen, eylemcilerle yan yana gelmek isteyen varsa
istifasını versin öyle gitsin” derken… “Başkanlık beklentisi
Taksim’de gençliğin hisarına çarpmıştır. AK Parti demokrasiyi satır
aralarında hatırlamıştır. Bu iktidarla büyüyen gençlik bu olanlara
duyarsız kalmamıştır. Bunların çoğunun siyasi grup ve partiye mensup
olmadığı çalışmalarla ortaya çıkmıştır” ifadesini, niye
eleştirmiyorsun?..
9– Sırf “Benim adayım seçilecek” diyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerini
muhalefet ortamında kilitleyen ve HDP’yi bahane ederek CHP adayı
Baykal’ı desteklemeyen Bahçeli’nin inadının sonucu olarak yine Meclis
Başkanlığı’na AKP’liyi oturtmasını, niye eleştirmiyorsun?..
10– 1 Kasım genel seçimlerine de dün olduğu gibi, “Seçimi kazanmak
için varız” derken… Günü gelince de (tıpkı bugün gibi) “Biz seçimi
kazanmak istemiyoruz. Biz ana muhalefet partisi olarak Meclis’te
kalmaya razıyız” diyeceğini düşünerekten, niye eleştirmiyorsun?..
Kim ne derse desin, bütün partilerin eksileri ve artıları vardır. Ama
bizim dayanamadığımız nokta, muhalefetin birbirine muhalefet etmesinin
dayanılmaz ağırlığı altında ezilmemizdir.
Örneğin MHP, nasıl ki Meclis Başkanlığı’nı ve terör yasasını “Hayır”
oyuyla oylayıp AKP’ye altın tepside sunduysa… Aynı şekilde CHP de
artık uslanmalı… Seçim stratejisini değiştirmeli… Meclis’in
dışında ve içinde ne kadar sosyal demokratlığa yatay geçiş yapmak
isteyen Atatürkçü liderler ve vekiller varsa, hepsini kanatlarının
altına almalıdır.
Yani koltuk değil, Türkiye’yi düşünmelidir.
Bu Kılıçdaroğlu’nun olduğu kadar Bahçeli’nin de sorumluluğundadır.
Liderler bu vasıfları üstlenirken bizim millet de, partilere ve onun
liderlerine tapmayı unutsunlar. Artık Cumhuriyetin ve Anayasa’nın
verdiği özgürlüğün haklarını elde etmek için savunsunlar… Laik
Cumhuriyetin nimetlerinin din değil, yaşam ve hukukun özgürlüğünün
evinde ve yurdunda olduğunu hissetsinler.
Yok eğer bunlar yapılmazsa, yıkılan Cumhuriyetin ardından tekrar
silkelenmek için ya canını ya da toprağını vereceksin. Toprak
verilmediğine göre, canını ortaya atıp haklarını savunacaksın.
Başka çaren de kalmadı…
www.haberhurriyeti.com / ÖKKEŞ AĞAOĞLU
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.