Tarih 13 Aralık 1924.
94 yıl önce.
Mudanya Limanından sabah erken saatlerde bir gemi demir aldı.
Gemi Britanya bandralı, hava poyrazdı.
İsmi Zan’dı.
Yükü ağırdı.
400 ton.
Ancak yükün ne olduğu açıklanmıyordu.
İngiliz kaptan Marsilya’ya gidecek, yükü Fransızlar’a teslim edecekti.
Gemi erzak ve yakıt için Selanik’e uğradığında, liman işçileri yükü görmüştü.
İddiaya göre kargo, insan kemiğiydi.
400 ton insan iskeleti.
Liman işçileri kargoya el koymak istedi ama Britanya konsolosu devreye girince Yunan hükümeti geminin ayrılmasına izin verdi.
Bir kaç gün sonra Yunan Gazetesi Macedonia, geminin insan kemikleriyle dolu olduğunu ve hükümetin buna ses çıkarmadığını yazdı.
Ancak gemi Marsilya Limanına demir attığında konu bir kez daha alevlendi.
Fransız şirketleri bu insan kemiklerini suni gübre yapmak için satın aldığı söylendi.
Olay kulaktan kulağa yayıldı.
Marsilya’da geminin yükünü bilmeyen kalmadı.
Bir kaç gün sonra da Fransız Gazetesi Midi, “Hazin Bir Yük” başlığı altında bir haberle olayı herkese duyurdu.
Şöyle diyordu haberde.
“Şu sıralarda Marsilya’da, Zan adlı geminin taşıdığı, fabrikalarda kullanılmak üzere getirilen 400 tonluk insan kalıntısından oluşan kargonun limana varması çok tartışılıyor. Bu insan kalıntıları Türkiye’den geliyor.”
Fransa’da kamuoyu soruşturma açılması için iktidara baskı yapmaya başladı.
Kısa bir süre sonra bu kez
Amerikan Gazetesi New York Times olayı haber yaptı.
23 Aralık 1924 yayınlanan haberde şöyle deniliyordu.
“Marsilya, Fransız fabrikatörlere gelen 400 ton insan kemiğinden oluşan gizemli yükü taşıyan Britanya bandıralı Zan adlı geminin tuhaf öyküsüyle çalkalandı. Kemiklerin, Marmara Denizi’ndeki Mudanya’dan yüklendiği ve Küçük Asya’daki kurbanların kalıntıları olduğu söyleniyor. Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, bir soruşturma açılması bekleniyor.”
O soruşturma hiç açılmadı.
Olay örtbas edildi.
*. *. *
94 yıl önce bir gemi ayrıldı Mudanya limanından.3 farklı ülkenin gazetesine göre yükü 400 ton insan kemiğiydi.
Yaklaşık 50 bin insan iskeleti.
Doğruysa kimdi o insanlar?
Nerede, nasıl ölmüşlerdi?
Ya da niçin öldürülmüşlerdi?
Fransızlar’a kemikleri satan Türk şirketi hangisiydi?
Bu insan kemiklerini nasıl elde etmişti?
Türk devletinin bundan haberi var mıydı?
Kemikleri satın alan Fransız şirketlerinin isimleri neydi?
Türkiye’den ve dünyanın başka yerlerinden de insan kemiği satın almışlar mıydı?
Sadece Fransızlar değil, İngiliz, Alman gübre şirketleri o yıllarda hangi ülkelerden insan kemiği satın alıyordu?
Ülkelerindeki tarımı bu kemiklere mi borçluydular?
Bu kemiklerle olgunlaşan meyva ve sebzeleri mi yediler?
Daha nice sorular?
Aradan 94 yıl geçti, bu sorular hiç yanıtlanmadı.
Korkarım, hiç bir zaman da yanıtlanmayacak.
www.haberhurriyeti.com / SEDAT KAYA
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Hürriyeti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Hürriyeti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Hürriyeti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Hürriyeti değil haberi geçen ajanstır.