Yalçın Kamacıoğlu TÜM YAZILAR

Sivil değil, SİVRİ DARBE!
Savaşmak zaruri ve hayati bir hal almıştı. Milletin hayatı tehlikede idi… Ve ülkemin eli silah tutanları, tutamayanları, çocukları, kadınları savaşa katıldı. Kanlarını akıtarak 30 Ağustos zaferini yarattılar. Bu Türk ulusunun zaferidir. Örtülemez… Yasaklanamaz…

One POTAMYA’lı!..
Demokrasi diye haykırıyor. Adım adım hayata geçen gizli planlar. Sadece binip gelmek var! Sandığa binip geliyor! Demokrasi araç ya! Hani öbür cümle. Sandıkla gitmek! Onun lügatında GİTMEK kavramı gitmek eylemi yok ki.

Siyaset gülse de, anamız ağlar!
Oğulları için kardeşleri için endişe dolu gözlerle ne olduğunu çözmeye uğraşan Barış umudunu yüreğinde tutmaya, yaşatmaya çalışan milyonlar… Ölüm ayrım yapmıyor ki… Alt alta yazarsak daha belirgin görülmüyor mu? Kaybettiklerimizin hepsi bizim çocuklarımız.

Entrikatör!
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.

Sahi… Hepsi senin mi?
Kaçak Sarayı her gördüğümde Çavuşevsku’nun halkı yoksulluk içinde kıvranırken inşaa ettirdiği saraya benzetiyorum. İnşallah akıbete benzemez.

YALAN DOKTOR’u!..
Ne yazık ki ben 55 yıllık gazetecilik hayatımda haksever kaldım ama hiç bir zaman Oğuz Haksever olamadım… Belli ilkeler için direnince gerçeği arayan gazetecileri yargıladılar… Silinip yittikleri de onlara uygulanan soykırım “dinazorların yok oluşu” olarak takdim edildi.

Bizim KATIR’larımız!
Benim kaçağa giden katırlarımız… Yolu olmayan dağları mesken bilen katırlarımız… Benim az yiyen çok çalışan…Sarp kayaları asfalt gibi tırmanan uysal katırlarımız! Benim kurşunlandıktan sonra intihar etti denen katırlarımız! Aldırmayın. Bu sizin fıtratınızda var!

Potemia-Gobbels!
Koca ülkenin tüm AMPULLERİ BİRDEN BİRE neden söndü. Seçime 60 gün kala? Bir iki şifre mi gerekiyordu. Bir başka tablo var da bizden mi saklanıyor? CHP’lilerin alkışından kedicikler ürkmesin diye mi?.

Şirket-i TAKİYYE!
Cumhurbaşkanı ben kafaya koydum… Zorlaştırmayın. Ben Türk Tipi Başkan olacağım… Başkan dediğin tuttuğu koparır, dediği dedik olur. İşlerine vırt tırt karışılmaz. Hem Laik- sosyal- hukuk diye laf sokuşturmaktan yorulmadınız mı? Boşuna kalabalık da etmeyin!

Vicdan değil Cüzdan telaşı!
İktidar acı verecek kadar eleştirilemiyorsa o ülkede demokrasi tam olarak işlemiyor demektir… Gidişin neresinden tutacağız! Bize acı vermeyen ne kaldı dersiniz?

12 yılda ORTAÇAĞ
Yalandan kimin öldüğünü gördük ama yok olup gitmesine engel olamadık! Yok olup kaybolan SEVGİ değil miydi! Yolsuzlukları yol edinip ahlaksızlığı ahlak kılmadık mı?

1001 odalı Saray’a binbir yetkili Başkan
Bizi taraflara ayırdılar. Kafamız karışık. Akıl almaz işleri seyrederken yeni açılımlara kapanan umutlara akıl erdiremez olduk! Kimlere, nelere seviniyoruz.