Kasım 1981’de 0-0’lık Beşiktaş-Altay maçına zorunlu olarak çıkan, tam puan alan Diker, Kökalp, Cevlan üçlüsü, 65’inde vefat eden Aykan Köseoğlu’nun cenaze töreninde yine beraberdiler, trio olup saf tuttular.
O zamanlar öyleydi.
1.Lig maçından önce genç takım maçı oynanırdı.
Araya 1 saatlik süre konurdu, sarkar filan ne olur ne olmaz diye.
İnönü Stadı bakımda, yer Ali Sami Yen Stadı.
* * *
Beşiktaş-Altay genç takım maçı.
Sahada gepgenç bir isim düdük çalıyor, Sabri Çelik.
Yahya Diker hoca, kızı Pınar’ı da yanına alarak Ali Sami Yen Stadı’nda bir yandan çiğdem, çekirdek çitliyor, bir yandan da Çelik’i dikkatle takip ediyor.
* * *
Hakem boş durmaz.
Maçı olmasa da mutlaka gider maç izler, amatör veya profesyonel.
Yine öyle oldu.
* * *
Tarih 1 Kasım 1981.
Devre arası olur, büfeye alışverişe gider kızıyla.
MHK Üyeleriyle selamlaşır.
Çok geçmeden statta anons yankılanmaya başlar.
Stadın çoğu yeri boş, anons duyulmayacak gibi de değildir.
* * *
‘Hakem Yahya Diker lütfen müdüriyete, Hakem Yahya Diker lütfen müdüriyete’.
Telaşlanır Yahya hoca, ‘Hayırdır inşallah’ der gider hemen müdüriyete.
* * *
Odaya daha girmeden MHK Üyesi Hıfzı Demirüstü, ‘Derhal kızını eve bırak maça çıkacaksın’.
Diker şok olur, ‘Beşiktaş-Altay maçının hakemleri Talat Tokat, Celal Türk, Selahattin Salar, sis nedeniyle kaza geçirmişler durumları iyi. Ancak maça çıkamayacaklar, yetişemezler görev senin git çantanı al gel’ der Hıfzı hoca.
* * *
Tokat ve ekibi Ankara’dan çıkamıyorlar, İstanbul’a gelemiyorlar.
Haftanın en önemli maçıdır.
Hakem de öyle böyle değil sağlam bir isim Talat Tokat.
Yerine Yahya Diker çıkacak.
* * *
Ya ‘Yürü ya kulum maçı olacak’ ya da ‘Ne yapalım sana verilen şansı teptin iyi olmadı bu’ denilecek, öyle bir durum.
* * *
Futbolcuların olur ya hani.
Hakemlerin de bir kader maçı mutlaka vardır.
Yahya Diker hocamız için.
İşte o maç, bu maçtır.
* * *
Taksiye atlar kızı Pınar ile birlikte doğru eve, Halıcıoğlu’na.
Kızı pek şaşırmaz hakem evladıdır ne de olsa.
Alışıktır böyle heyecanlara.
* * *
Çantası her zaman derli toplu, tertemiz ve hazırdır.
Son kontrolleri yaptıktan sonra kaptığı gibi çantasını, geriye Ali Sami Yen Stadı’na gelir.
Bu kez seyirci değil, hakem olarak.
* * *
Hayat böyle birşey işte.
Her zaman, her şeye hazır olacaksın, hele ki hakem isen.
* * *
Haşim Kökalp ile Kemal Cevlan da evlerinden çağırılır, statta buluşurlar.
Tribünde Yusuf Namoğlu ile Cumhur Demir de vardır.
* * *
Perşembe öğleden itibaren başlayan maç heyecanı, sıkıyönetim.
Böylece takside geçen heyecan yoğunlaşmasıyla, kısa sürede bertaraf edilir.
Maça hazırdır ekip.
Saha hazırdır, takımlar da.
Çıkarlar sahaya çok iyi bir maç çıkarırlar.
Haftanın maçı golsüz biter.
Altaylı B.Mustafa, Mustafa Denizli bu maçta kornerden gol atamamıştır.
Allah hakem şansı da verir, çok güzel geçer.
Allah gani gani rahmet eylesin Gözlemci Ömer Karadağ.
Tam puan yani 100 üzerinden 100 verir.
‘Bir maç, böylesine sonradan verilen apar topar çıkılan bir maç, bundan iyi yönetilemez’ diye rapor verir, MHK Başkan ve Üyelerine de aktarır sevgili Ömer Karadağ.
* * *
İşte Diker için hakemliğin o an yeniden başlamıştır.
Yahya Diker hocamız için ilk seçenek olmuştur.
‘Yürü ya kulum maçı’ olmuştur, şansını çok iyi değerlendirir.
Fırsatı kaçırmaz.
* * *
Aradan 34 yıl geçer.
Zaman zaman denk gelseler de, görüşseler de, o trio yine bir araya gelir.
Bu kez kalp durması sonucu 65 yaşında toprağa verdiğimiz sevgili, güzel insan Aykan Köseoğlu’nun cenaze töreninde, cami avlusunda yine yanyana olurlar, bu kez imamın arkasında saf tutarlar.
* * *
Musalla taşında yatan, mert hakem Aykan Köseoğlu.
Yanıbaşında saf tutan, son yolculuğuna uğurlayan, vefasızlık yapmayan, örnek olan üç kader arkadaşı.
Yıllar sonra.
Mukadderat, kader, takdir-i ilahi işte.
Kısacası hayat bu.
www.haberhurriyeti.com / Metin AYDINOĞLU / [email protected]
#gallery-1 {margin: auto;}#gallery-1 .gallery-item {float: left;margin-top: 10px;text-align: center;width: 33%;}#gallery-1 img {border: 2px solid #cfcfcf;}#gallery-1 .gallery-caption {margin-left: 0;}/* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */